Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Esen'in yakınları, avukatı, Yavuz Selim Ürgen ve avukatı ile tanıklar katıldı.
Gamze Esen'i öldürdüğü iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen Fatih Alp Ürgen'in oğlu Yavuz Selim Ürgen, ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan hakim karşısına çıktı.
“Gamze, benzin alacağımı duymuştu”
18 yaşındaki Ürgen, savunmasında, “Okul çıkışı eve döndüğümde, evde babamla, Gamze abla vardı. Evin içi dağınıktı, bir kavga yaşandığı belliydi. Babam benim yanıma gelerek benzinlikten benzin alıp gelmemi istedi. Ne için istediğini sormadım. Daha sonra ben evde paraları bulundurduğumuz yerden para aldım. Gamze, benzin alacağımı duymuştu. 50 liralık benzin alarak eve getirdim. Evden çıkmadan önce Emin’i arayarak, ‘Bir işim var, beraber halledelim’ dedim. Emin ile buluştum daha sonra bizim arabayla birlikte benzinliğe gittik. Ben dönüşte Emin’i evine bıraktım. Daha sonra ‘Gel beni al’ dedim. Aldığım benzini evin bir noktasına koydum.
“Kardeşin sana emanet”
Ürgen, savunmasının devamında, “Babam bana ‘Annenlere git, git orada 2-3 gün kal’ dedi. Evden çıkarken babam bana sarıldı, ‘Kardeşin sana emanet’ dedi. Bunun niçin dediğini merak ettim ama babama sormadım. O an için aklımdan kendilerine zarar mı verecekler düşüncesi geçti. Eşyalarımı aldım. O sırada Emin motosikletiyle geldi, beni annemin yanına bırakır mısın?’ dedim. Babam kardeşin sana emanet deyince içim rahat etmedi, annemlere eşyaları bırakınca eve geri döndüm. Evde patlama olmuş, yangın da devam ediyordu. İtfaiyeciler yangını söndürmeye çalışıyordu.” diye konuştu.
Beraatini talep etti
Olay tarihinde küçük yaşlarda olduğunu ve hayatı tozpembe gördüğünü belirten Ürgen, “Şu anki aklım olsa, onları evden çıkarırdım, ben o tarihte ilk kez ölümle karşılaştım. Ben Gamze ablanın ölümünü kabul edemedim. Bir rüya gibi geliyordu. Babamın bu planından haberim yoktu, böyle olsa benzin almaz, içine su alır doldururdum. Ya da babamla konuşarak halletmeye çalışırdım. Beraatimi talep ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
Müşteki taraf, SSÇ(Suça Sürüklenen Çocuk) Yavuz Selim Ürgen’in savunmasına ve beraat talebine itiraz etti.
İfadeleri çelişti
Mahkeme heyeti, Ürgen’in savcılığa verdiği ilk ifadesini okudu. Ürgen’in mahkemeye verdiği ilk savunmasında, “Babam ilk teklifte bulunduğunda benzin almayı reddetmiştim, dışarı çıkalım demiştim. Ben babama benzini ne yapacaksın dediğimde, araba için demişti. İki tane bize ait olan aracımız vardı. Evden çıktığıma dair kamera görüntüleri var. Ben evden çıktıktan 10 dakika sonra yangın başlıyor” sözlerine yer verdiği aktarıldı.
Gamze Esen’in babası Yüksel Esen ise, Ürgenlere ait iki aracın da dizel olduğunu, Ürgen’in ise bilinçli olarak benzin aldığını öne sürdü.
Müşteki avukatı Zühre Genişel, Ürgen’in savcılığa verdiği ifadelerde çelişki bulunduğunu belirterek, “Savcılıkta ifadesinde benzini kendisinin almadığını, arkadaşına aldırdığını söylemişti. Kapının önündeki araçların benzinli ya da dizel olduğunu bilmemesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Sanığın bu savunması suçtan kurtulmak içindir” dedi.
“Tam hatırlamıyorum”
Yavuz Selim Ürgen’in arkadaşı Emin Alp Kahyaoğlu(18) ise, “Yavuzların evlerine girip çıktığımda Gamze abla ile tanışmıştım. Ben gittiğim zamanlar Gamze abla ile Fatih arasında bir kavga yaşandığını görmedim. Olay tarihinde okula gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarıyla olay günü ya da olaydan önceki gün, Yavuzla dışarıya çıkmayı planlamıştık. Yavuz beni aradı. Ne dediğini tam olarak hatırlamıyorum. Evimden beni aldı, benzinliğe gittik. Yavuz benden benzin almamı istedi, ben de aldım. Beni eve bıraktı ve ben motorumla onu almaya gidecektim. Eşyaları vardı, annesinde kalmaya gidiyordu. Evlerinin yolundan geçerken ambulansları gördük, Yavuz bana ‘Eve mi gidelim, gezmeye mi gidelim dedi, tam hatırlamıyorum” açıklamalarında bulundu.
Alp’in iki yıl önceki ifadeleri kafaları karıştırdı
Kahyaoğlu, iki sene önce savcılığa verdiği ilk ifadelerinde şunları konuşmuştu:
“Yavuz Selim Ürgen, benim çocukluktan arkadaşım olur. 20 Ocak günü saat 20.30 sıralarında beni cepten arayarak, canının çok sıkkın olduğunu, yanıma geleceğini, evden dışarı çıkmamı, oraya gelince durumu anlatacağını söyledi. Ben de, ‘Tamam evin önündeki parkta buluşalım’ dedim, Görüşmemizden yaklaşık on beş dakika kadar sonra evimizin önündeki parka kendisinin kullandığı beyaz renkli Seat marka araç ile tek başına geldi, aracı hiç durdurmadan benim araca binmemi istedi. Ben de araca bindim, ne olduğunu sorduğumda bana benzinliğe gideceğiz dedi. Ben neden diye sorduğumda bilmiyorum, benzini babam istedi dedi. Daha sonra evinde her şeyin dağınık olduğunu, televizyonun, fırının ve buzdolabının kırılmış olduğunu söyledi. Birlikte İsabeyli kavşağında bulunan benzin istasyonuna gittik, sağ ön koltuk altında bulunan beyaz renkli bidonu almamı söyledi. Bana 50 lira verip bu bidona 50 liralık benzin almamı söyledi.
Yavuz Selim araçtan hiç inmedi, beni evimin olduğu yere yaklaşık bir km uzaklıkta, İsabeyli - Dallıca ara yolundaki Fesleğen Restoran’ın önünde indirip bana ‘Acelem var eve bırakamayacağım, ben seni arayacağım, seni arayınca motosikletin ile gel evimin olduğu siteye yaklaşma, yakındaki Dallıca Köprüsü üzerinden beni alırsın’ dedi ve kendisi aracına binip yanımdan uzaklaştı. Ben sonra evime gidip motosikletimi aldım ve onun beni aramasını beklemeden dediği yer olan Dallıca Köprüsü’ne geldim, ben geldikten yaklaşık beş dakika kadar sonra Yavuz Selim elinde poşet ve bilgisayar çantası ile tek başına yanıma geldi, bana ‘Acil bir şekilde annemlere gidelim’ dedi. Ben ona dur, bekle biraz, burada oturalım sonra gideriz dedim, Yavuz Selim gördüğüm kadarıyla ağlamaklıydı, bana ‘Olmaz acil gitmemiz lazım deyince bende onu motosikletimin arkasına bindirip annesinin evine götürdüm. Annesinin evine getirdiği poşeti ve bilgisayar çantasını bırakıp hemen yanıma geldi ve bana, ‘Hadi gidelim dedi, ben de geri ilk onu aldığım yer olan Dallıca Köprüsü’nün yaklaştığımızda itfaiye ve ambulansın Yavuz Selim’in oturduğu yere gittiklerini görmemiz üzerine, ben sitede bir şey mi var diye merak edip siteye yöneldim. Yavuz Selim'in evinin önünde ambulans, itfaiye ve polis araçlarını gördük. Yavuz motosikletten inip evine doğru koştu, bende motosikletimi yakın bir yere park edip onun yanına gittim. Babasının hastaneye kaldırıldığını öğrendik.”
“Bir baba oğlu ile böyle plan yapmaz”
Tutuklu yargılanan Fatih Alp Ürgen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden tanıklık yaptı. Baba Ürgen, “Olay tarihinde yeşil reçeteli bir ilaç ve uyuşturucu madde kullanmıştık. Gamze ile intihar etmeye karar vermiştik. Yavuz'dan benzin almasını Gamze ile birlikte istedik. ‘Arabaya benzin al gel, dedik. Oğluma benzini araç için almasını istedim. Benzin alıp geldi. 50 liralık benzin almıştı. Eve geldi, bidonu bıraktı. Gamze ile oğluma sarıldık, hakkını helal et dedik ve ona biz ona intihar edeceğiz dedik. Yavuz evden ayrıldı. Eşyalarını annesinin evine bırakmak için gitmiş. Daha sonra yangın olayını görmüş. Olay bu şekilde meydana gelmiştir. Oğlum ile bu konuda hiçbir plan yapmadım. Bir kişi zaten kendisini öldürmek ve evini yakmak için oğlu ile böyle bir plan yapamaz” ifadelerini kullandı.
SSÇ Yavuz Selim Ürgen ise, maktül Gamze’nin kendisi ile vedalaştığını ve helalleştiğini hatırlamadığını sözlerine ekledi.
Duruşma, 31 Mayıs tarihine ertelendi.