Ayrıca, Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğünün zanlıyı Nazilliden 2016 yılında taciz iddiasıyla Karacasuya sürgün ettiği ortaya çıktı. Zanlı, üzerine atılı suçu Karacasuya bağlı Yaykın İlköğretim Okulunda gerçekleştirmişti.
Olay, Yaykın İlköğretim Okulu’nda 2016 yılında meydana geldi. Mide bulandıran çocuk istismarı, okulda öğretmen olarak görev yapan Y.Y.'nin derslerine girdiği öğrencileri kucağına oturtarak farklı bölgelerine dokunmasıyla başladı. Bundan rahatsız olan kız öğrenciler, olanları camideki yaz Kur’an kursunda hocalarına anlattı. Hocaları da öğrencilere, yaşananları okuldaki rehber öğretmene açıklamaları gerektiğini söyledi. Bunun üzerine öğrencilerin, rehber öğretmeni tacizden haberdar etmesiyle öğrencilerin resmi ifadeleri alındı ve olay gün yüzüne çıktı. Daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğü Y.Y. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmada Y.Y.’nin daha önce Nazilli’de görev yaptığı sırada da öğrencilerini taciz ettiği ve Karacasu’ya bu nedenle sürgün edildiği ortaya çıktı. Soruşturma sonunda Y.Y. hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan dava açıldı.
‘BANA BAKINCA KİRLENMİŞ HİSSEDİYORDUM’
Olayla ilgili ifade veren mağdur öğrencilerden S.K., öğretmenin kendisini sürekli yanına çağırdığını, kucağına oturttuğunu, sınıftaki diğer arkadaşlarına da yaptığı gibi bazen kendisini gıdıkladığını söyledi. S.K., öğretmeninin kulağına bir şeyler fısıldadığını, 7’nci sınıflardan başka bir öğrencisine daha aynı şeyleri yaptığını kendisine söylediğini anlattı. İfadesinde ‘Öğretmenim bana bakınca kendimi kirlenmiş hissediyordum’ diye konuşan küçük kız, öğretmeninden şikâyetçi olduğunu ve cezalandırılmasını istediğini söyledi.
VELİLER ŞİKÂYETÇİ OLMADI
Aydın Haber Ajansı'ndan Derya Evren'in haberine göre, Y.Y.’nin tacizine uğrayan bir diğer mağdur öğrenci A.K. de ifadesinde, öğretmenin sürekli S.K.’nin eteğini kaldırıp baktığını, bunu başka bir öğrenciye yapmadığını ancak S.K. sınıfta yokken kendisini yanına çağırıp kucağına oturttuğunu kaydetti. A.K., bu sırada Y.Y.’nin bacağında sertlik hissettiğini ve bunun da kendisinde rahatsızlık yarattığını dile getirdi. Küçük kızın babası ise öğretmenden böyle bir şey beklemediklerini söyleyerek şikâyetçi olmadı. Bir diğer mağdur öğrenci G.B. ise Y.Y.’nin kendisini kucağına oturtarak bacaklarına dokunmaya çalıştığını, bu durumdan rahatsız olduğu için kalkmaya çalıştığını fakat kalkamadığını daha sonra Y.Y.’nin yine kendisine sarılarak göğüslerine dokunduğunu söyledi. Bu durumdan utandığı için yaşananları kimseye anlatamadığını ama annesi ile paylaştığını anlatan G.B., annesinin nasihati üzerine de okuldaki bir başka öğretmenle konuştuğunu belirtti. Mağdur öğrencilerin velileri ise yaşananlardan haberlerinin olmadığını, böyle bir durum varsa da şikâyetçi olmadıklarını belirttiler.
İKNA EDEMEDİ
Y.Y. savunmasında söz konusu iddiaları kabul etmedi. Öğrencilerini sevdiğini ve onlara sevgisini bu şekilde gösterdiğini, öğrencisi S.K.’nın düşüp dizini yaraladığını ve kendisinin de yarasını sardığını iddia etti. Diğer öğrencilerin iddialarının da asılsız olduğunu ve suçlamaları kabul etmediğini belirten Y.Y. mahkeme heyetini ikna edemedi.Heyet Y.Y.’yi “çocuğun cinsel istismarı” suçundan 42 yıl hapis cezasına çarptırdı.