- İLAY ARIKAN - DOĞUKAN ÖZTÜRK
Bölge ekonomisinin can damarı Nazilli’de kurulan pazarların değerlerini tanıtmak için başlattığımız “Pazardan Hayatlar” yazı dizisinin bu haftaki konukları, 3 kız annesi 74 yaşındaki Sezer Bıçak ve 60 yaşında ailecek pazarcılık yapan Hatice Yılmaz oldu.
Pazarcılık mesleğinde yaşadıkları zorlukları ve tarladan mutfağa nasıl geldiğini, Havadis kameralarına konuştular.
Sinekçiler köyünde büyüyüp aile mesleği olan hayvancılık yaparak geçimin sağlayan Sezer teyze, evlendikten sonra eşiyle birlikte pazarcılığa başladı. 40 senedir pazarcılık mesleğini yaptığını belirten Sezer teyze, eşi öldükten sonra tek başına hayata tutum çabasını anlattı.
“ÖNCEDEN ARABA YOKTU, EŞEĞİMİZ VARDI”
Eşinin vefat etmesiyle mesleğe küsmeyen ve hala geçimini pazarcılıktan sağlayan Sezer teyze, şunları söyledi:
“Evlendikten sonra başladım. 40 senedir pazarcılık yapıyorum. Eşim 15 sene önce vefat etti. Beraber ürünleri yetiştirip, beraber satıyorduk. Çocuklarımı yetiştirirken çok zorluk çektim. Küçük çocuğu tarlaya gideceğim zaman başkasına bırakamazdım. Sırtıma bağlardım ve tarlaya götürürdüm. Çocuklar orada salıncak kurardık, biz eşimle beraber ekinlerimizi dikip biçerdik. Önceden araba yoktu, eşeğimiz vardı. Çocukların babası eşeğin üstüne bindirirdi çocukları öyle tarlayı sürerdik. Şimdi pazarda kendim yapabileceğim aile mesleği olan süt ürünleri ve yağ satıyorum.”
“PAZARCILIĞA İLK BAŞLADIĞIM ZAMAN ÇEKİNİYORDUM”
30 senedir ailecek pazarcılık mesleği yapan Hatice teyze ise, çocuklarını büyüttükten sonra eşiyle birlikte pazara yardıma geldiğini söyledi. Önceden kendi ürettiği ürünleri sattığını söyleyen Hatice teyzede, şunları söyledi:
“Pazarcılığı eşim, oğlum ve ben yapıyoruz. Pazarcılığa ilk başladığım zaman çekiniyordum. Hiç satamadan gittiğim zamanlar oldu eve. Alışkın olmadığımdan satamadım ürünleri ama sonra alıştım. Eskiden ürünleri yetiştirip satardık. Ama belli bir yaşa geldikten sonra artık al-sat yapıyoruz. Eskiden topraklar güzeldi çabuk yetişiyordu. Şimdi su yok, topraklar öldü. Almak daha iyi maliyet olarak aynı yere çıkıyor ama kendin yorulmamış oluyorsun. Eski pazarlar yok, alım gücü yok, para yok. Herkes işsiz olduğu için herkes pazarcı oldu. Eskiden bu kadar pazarcı yoktu.”