HAVADİS HABER- Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen NAİMDER VE Şehit Sümer Deniz Anadolu İmamhatip Lisesi işbirliğinde yürütülen Kemankeş ile Hedefe Doğru Geleneksel Okçuluk etkinliği çerçevesinde 1. Naimder Hakimiyet-i Milliye Geleneksel Türk Okçuluğu müsabakaları gerçekleştirildi. Okul Müdür Şakir Taşkıran’ın ev sahipliğinde yapılan etkinliklere Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Nazili Belediye Başkan vekili Kadir Mutlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, İlçe Müftüsü Selami Bayrakçı, Sosyal Hizmetler Müdürü Abdülgani Kavak, okul müdürleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Etkinliklere sabah saatlerinde Nazilli Belediye Meydanı’nda Mehteran Takımı eşliğinde Uzun Çarşı’da okçularla beraber kortej yürüyüşü ile başladı. Ardından Nazilli Şehit Sümer Deniz Anadolu İmam Hatip Lisesi ok Meydanı’nda devam edildi. Burada etkinlikler Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. NAİMDER Başkanı Şakir Taşkıran’ın günün anlam ve önemin anlatan konuşmasıyla devam etti. Son olarak İlçe Müftüsü Selami Bayrakçı açılış duası yapıldı. Açılışın ardından etkinlikler okçuluk müsabakalarıyla devam etti.
Projede emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan NAİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Taşkıran, “Biz biliyoruz ki Eğitim, gelişim, terbiye elbette sadece okuldan, dersten ibaret değil hareket şart. Ecdat için okçuluk, sadece savaşa hazırlık talimi değil, sosyal ve beşeri hayatı tanzim eden bir değerler manzumesidir. Her ne kadar bir savaş sanatı olarak ortaya çıkmışsa da ahlaki ilkelere ve idmana dayalı bir spor dalıdır. Medeniyet yolculuğunda fetihlere şahit olmuş önemli bir değer olan okçuluğumuz Ecdadın bıraktığı kutsal bir emanet olarak görmekteyiz ve bu emaneti gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz.”
Bize özgü işte bu değerlerin de yeniden ayağa kaldırılması gerekir diyen Taşkıran, “Ecdadımız tarafından Tarihte okçuların yeteneklerinin yanı sıra ahlak ve şahsiyetlerine de bakılırdı. Sporcuların her birine kin gütmesi asla hoş karşılanmazdı. Spor müsabakaları öncesinde muhakkak besmele çekilir, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’a salavat gönderilirdi. Sporda rekabetle beraber dayanışma, mücadeleyle birlikte çelebilik de teşvik edilirdi. Özel hayatlarında da tıpkı er meydanındaki gibi yiğit olmaları, civanmert olmaları beklenirdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporunun zeki, çevik ve ahaklısını severim” cümlesi de bunun dillendirilmesi niteliğinde değil mi? Ata sporlarımızın ihyası, bize özgü işte bu değerlerin de yeniden ayağa kaldırılması anlamına geliyor. Bizlerin de ana önceliği, kendini bilen, tarihini, medeniyetini bilen, özgüveni yüksek, ahlaklı, erdemli ve sağlıklı gençler olarak yetişmelerini sağlamaktır. Bu hedefimizi gerçekleştirmede milli değerlerimizin taşıyıcısı olan ata sporlarımız bizim en büyük yardımcımızdır. Maziden atiye kurulan birer köprü olarak görmüş olduğumuz ata sporlarımızın yeniden tarih sahnesinde gençlerimiz tarafından tanınmasını, sahiplenilmesinde köprü olmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.