MHP İl Başkanı Haluk Alıcık, demokrasinin unutulmayan kara lekesi olarak anılan 12 Eylül’ün 43. yıl dönümünde mesaj yayınladı.
Alıcık, “Belirsizliği kuşatan esrar perdesi kaldırılıp sarih gerçekler sahnedeki yerini aldıkça, daha önemlisi aziz Türk milleti; kutlu iradesine, tartışma kabul etmez istiklaline sarıldıkça 12 Eylül’ün karanlık yönleri bütünüyle ortaya dökülecektir. Özellikle Türk gençliğinin hedef alınması, gencecik evlatlarımızın şehadet, mahkûmiyet ve mağduriyeti her yönüyle analiz edilmelidir. 12 Eylül ve yaşanan acıklı dönemlerin bir fezlekesini düzenleyip Türk ve Türkiye Yüzyılında, Türk nesillerinin ihtiyaçlarını bihakkın tespit etmek gerekir. 12 Eylül darbecilerinin mahkemeye çıkarılarak yargılanması, hayatlarını kaybetmelerine rağmen hak ettikleri cezaları almaları vatana ve Türk milletimize karşı işlenmiş suçların karşılıksız bırakılmaması elbette Türk adaletinin gücüdür.” diye konuştu.
“12 Eylül zulümdür”
Darbelerin, haksızlıkların ve kanunsuzlukların sivrilmesi anlamına geldiğini belirten Alıcık, “12 Eylül zulümdür, zillettir, hezimettir, rezalettir, cinayettir; 12 Eylül cuntasına beden ve beyin olanlar ise tek kelimeyle zalimdir. Darbeler, Türk demokrasi kültürünü zehirlemiştir. Milli iradeyi örselemiştir. vesayeti özendirmiştir. Statükoyu beslemiştir. Her darbe, her muhtıra, her kalkışma, her ara rejim özlemi hiç şüphesiz gayri ahlakidir, gayri meşrudur, gayri millidir, gayri insanidir. Türkiye’nin önü silah zoruyla kesilmiş, tarihi yürüyüşü darbeciler eliyle sekteye uğratılmıştır. Demokrasiye kast edilmiş, milli iradeye vesayet zinciri vurulmuştur. 12 Eylül 1980 darbesi Türkiye’nin on yıllarını çalmış, istikbal haklarını çarpıtmış, milli hâkimiyeti çoraklaştırmıştır. Bireyle devlet, milletle devlet arasındaki güvene dayalı ahlaki, tarihi ve hukuki bağlar her darbeyle biraz daha yıpranmış, biraz daha yıkıma maruz kalmıştır. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz Türkiye’nin büyüme ve yükseliş ümitlerine, milli birlik ve dayanışma azmine, huzur ve barış ortamına iç ve dış odakların elbirliğiyle planlayıp uygulamaya geçtikleri zincirleme suikastlardır. Her darbe bir nevi işgaldir, gerilemedir, tarihin gerisine düşmek demektir. Her darbe kaos ve krizin serpilmesi demektir. Her darbe haksızlık ve kanunsuzlukların sivrilmesi demektir. Millet iradesi yalnızca Allah’ın himayesine girer, bunun dışındaki her himaye, her vasilik ya yıkılacak ya da imha edilecektir. Allah birliğimizi beraberliğimiz bozmasın.” ifadelerini kullandı.
“Unutursak kanımız kurusun”
Alıcık sözlerini şöyle sonlandırdı:
“12 Eylül 1980 darbesinin 43. yıl dönümünde hayatlarını kaybeden tüm mazlumlara, şehitlerimize, 15 Temmuz’da şehit düşen kahraman millet evlatlarına, Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Cumhur İttifakı ikliminde oluşan mili birlik ve beraberlik gücümüz darbeci zihniyetin, darbe beklentilerinin bütün planlarını bir daha gün yüzüne çıkmamak üzere tarihin derinliklerine gömmüştür. Başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere ebediyete irtihal etmiş dava adamlarının tarih huzurundaki haklılığımızın bilinciyle idam sehpalarına bir cennet bahçesine girercesine yürüyen Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık yiğit ülküdaşımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. O günleri yaşayan ve bugün hayatta olan kıymetli ülküdaşlarımıza Allah, sağlıklı ömürler versin. Ne 12 Eylül’ü ne de şehit dava arkadaşlarımızı unuttuk. Unutursak kanımız kurusun.”