GÜNAY PABUŞÇU-Karacasu Belediye Başkanı Zeki İnal belediye makamında jeotermal konulu bir toplantı düzenledi. Jeotermal enerji santralleri hakkında bilgi alışverişinde bulunmak ve Karacasu için en doğru kararı almak isteyen Başkan İnal’ın düzenlediği toplantıya, AK Parti Karacasu İlçe Başkanı Fuat Meriç, MHP Karacasu İlçe Başkanı Murat Uysal, CHP Karacasu İlçe Başkanı Cengiz Çumralı, İYİ Parti Karacasu İlçe Başkanı Prof. Dr. Ali Küpelioğlu ve uzman kişi olarak Karacasulu Jeoloji Mühendisi Murat Güvendi katıldı. İlçe başkanlarının da fikir ve önerilerini sunduğu toplantıda, “Karacasu’ya, Afrodisias’a, tarıma zarar verecek jeotermal, termik veya termal her ne olursa olsun ben de hepsine karşıyım” diyen Başkan İnal, Türkiye genelindeki JES çalışmalarında 15. yılını tamamlayan Jeo.Müh. Murat Güvendi’den kendilerini bilgilendirmelerini istedi.
“Biz Bilmediğimiz Bir Şeye Hayır Diyemeyiz”
“Karacasu’ya, Afrodisias’a, Tarıma zarar verecek Jeotermal, Termik veya termal her ne olursa olsun ben de hepsine karşıyım” diyerek konuşmasına başlayan Başkan İnal, “Bizim jeotermale karşıyız deyip te piyasaya çıkmamamız gerektiğine inanıyorum. Niye diye soracak olursanız; Öncelikle bizim bunu bir araştırıp bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Jeotermal nedir? Termik Santral nedir? Termal nedir? Zararları nelerdir? Faydaları nelerdir? Zararı var mı? Yok mu? Ne şekilde zararı var? Eğer bunlara cevap verebilirsek daha doğru kararlar vermiş oluruz. Bu yüzden ben de 15 yıldır Jeotermal Santraller üzerine çalışan Karacasulu hemşerimiz Jeoloji Mühendisi Murat Güvendi kardeşimizi davet ettim. Bizleri bilgilendirsin, eksikliklerimizi giderelim diye. Biz bilmediğimiz bir şeye hayır diyemeyiz” şeklinde konuştu.
“Karacasu’da Jeotermal Çok Büyük Bir Hayal”
ÇED raporunda izinleri devlet kurumlarının verdiğini, belediye’nin burada dur yapamazsın ya da yapabilirsin demeye yetkisi olmadığını belirten Güvendi, “ Jeotermal yenilenebilir enerji kaynağı olduğundan santral yatırımcıları için kilowatt saat başına 10,5 dolar cent devlet alım garantisi veren bir yek kanunu var. Bu kanundan faydalanacak son santral 31 Ekim 2020 tarihinde tamamıyla bitirilip enerji bakanlığı kabulü almış olmalı. Bir santral minimum 36 ay süreceği dikkate alındığında, bahsi geçen şirketlerin bu teşvikten yararlanmaları ve yatırımın yapılabilirliğini sağlaması imkânsız. Bugün tarihi itibarıyla içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar da dikkate alındığında hükümetin bu süreyi uzatmaya yönelik henüz bir açıklaması da bulunmamaktadır. Bu bağlamda Karacasu’da açılan veya açılacak kuyulardan jeotermal santral yapılması olasılığı çok büyük bir hayal gözüküyor” ifadelerine yer verdi.
“Karacasu’da Santral Kurmak İçin İhtiyaç Olunan Su Derecesi Yok”
Devlet ilk santrali 1986 yılında Kızıldere’de kurduğunu, bir gram suyunu reenjekte etmeden 2008 yılına kadar Menderes Nehri’ne akıttığını belirten Güvendi, “Bu yıllar arasında hiç dikkatinizi çekti mi? Jeotermalden etkilenen tarım ürünü duydunuz mu? 1986’dan 2008’e kadar söylüyorum. O tarihten sonra Türkiye’de jeotermal yatırımlar aşırı derecede arttı. Çünkü kanun çıktı. Özel sektör devletin yerine ve MTA’nın yerine sektöre dahil oldu. Özel sektörde anlayış şudur. Parayı harcarım çok çabuk bana geri dönmesini isterim. Patronların çoğu bunu düşünür. Kanun gereği firmalar reenjeksiyon yapmak zorundadır. Yapmazlarsa hem kanuna karşı gelmiş oluyorlar hem de zaten basınçları düşüyor. Bu yüzden Karacasu’da bu tür para geri dönüşünü sağlamak çok zor. Çünkü santral kurmak için ihtiyaç olunan su derecesi burada yok. Sahanın basıncını düşürdüğünüz zaman bu sonsuz bir kaynak değil. Ne kadar aldıysanız o kadar vermek zorundasınız. İşin can alıcı noktası şu; jeotermaller soğutma işlemi için çok büyük su kütlelerine ihtiyaç duyarlar. Menderes Havzası’nda bu suyun temini de Menderes Nehri’nden yapılıyor. Sizin yolda geçerken ağır olarak aldığınız kokular, gördüğünüz buhar çıkışı tamamen Menderes’ın suyu. Neden mi? Çünkü soğutma kulesine o su gelir,yağmurlama şeklinde dökülür. İçeride soğutma işlemini gerçekleştirir. Isıyla temas eden o Menderes’in suyu flash buharı ortaya çıkarır. O flash buharı jeotermalin değil bizzat Menderes Nehri’nin buharıdır” diye konuştu.
“Karacasulu Olarak Büyük Bir Hayalim Vardı”
Karacasu’dan ruhsat alan ilk kişilerden birisinin kendisi olduğunu söyleyen Güvendi, hayalindeki projeyi anlattı. Güvendi, “Pamukkale’de kalan turist Selçuk’a kadar destinasyon olarak, sadece gün içerisinde 2 saat bir süreyle Afrodisyas’ta oyalanmasın, burada 2-3 gün kalsın. Buralarda bir kültür turizmi var. 60 yaş üzeri turist ağırlıyoruz. Pamukkale bunları nasıl tutuyor. Bir hamam kültürü var. Afrodisyas döneminde şehri tamamen ısıtabildikleri doğal jeotermal bir kaynakları ve düzenekleri var. Biz bir yerde jeotermal arayamaya giderken oranın tarihini Roma Dönemi’ne kadar araştırarak gidiyoruz. MTA’da bu sistemi uyguluyor. Jeotermalli Belediyeler Birliği adı altında 1997 yılından beri faaliyet gösteren günümüzdeki adı Enerji Kentleri Birliği isminde Sosyal Toplum Örgütümüz var. Kim bu jeotermalli belediyeler? Simav, Gönen, Sarayköy, bunlar kentlerini var olduğu eskiden bilinen kaynakları sondajlarla arttırarak şehirleri ısıtmak üzere bir sistem kurmuşlar” dedi.
“Ata Projesini Örnek Gösterdi”
Başkan İnal’ın ‘termal seracılık hakkında ne düşünüyorsunuz’sorusunu yanıtlayan Güvendi, “Aydın Büyükşehir Belediyesinin bir Ata Tohumu projesi var. Bu projeyi hayata geçirmek için kullandıkları muhteşem güzellikte seraları mevcut, Bozdoğan tarafında. Hiç dikkatinizi çekti mi Seraların içerisinde ısıtma boruları var. Size bir sorum var. Serayı kömürle mi ısıtsanız çevreye daha çok zarar verir? Termalle mi?” diye sordu.
“Çed Ne Demek?”
Karacasu’da ÇED kararı için başvuru yapan kişilerin 3 tane arama kuyusu açmak istedikleri söyleyen Güvendi, “ÇED ne demek; tarıma gidecek görüş alacak, eğer sit alanı varsa tabiat parkı, kültür varlıkları korumadan izin alacak. Gidip izin almadığınız bir merci yok. Çevre İl Müdürlüğü’nde genel değerlendirmeye tabii olacaklar. ÇED kapsamında kati kararların verilecek. Bu aşamada kurumlar gerçekten bir yanlışlık bulurlarsa ÇED’i iptal ettirirler. Çünkü burası bizim envanterimizde 1. derece sit bölgesi diyebilirler. Geyre’de 1. Derece sit alanı içerisinde ama şirketin kuyu için başvurdukları yer sit alanı içinde değil” dedi.
“25-30 Yıl Sonra Etkileri Görülebilir”
15 gün gibi bir süredir jeotermal ile ilgili bir tepki olduğunu ve doğal olarak bunun dışında kalmanın mümkün olmadığını ifade eden İYİ Partili Küpeli, “Biz ilçe başkanları olarak 19 Mayıs’ta bir araya geldik. Bir fikir alışverişi yapmak için. Aydın, jeotermal konusunda en deneyimli yer. ‘Biz de biz bize yeter, Karacasu bize yeter’ düşüncesiyle jeotermalin tarıma olan etkilerini düşünüyoruz. Tabi burada Afrodisyas gibi bir dünya mirası var. Afrodisyas üzerindeki etkisini hiçbirimiz bilemeyiz. Belki de yeni bir nesil geçtikten sonra, 25-30 yıllık bir süreçten sonra etkileri ortaya çıkacak” dedi.
“Jeotermale Gerek Yok”
CHP’li Çumralı, Karacasu’da dört mevsimi de çok rahat yaşadıklarını, tarımı jeotermal ile yapmaya hiç gerek yok olmadığını ve bu toprakların bakirliğinin bozulmamasının gerektiğini belirtti.
“Toplantı Bayramlaşma Merasimi İle Sona Erdi”
Toplantı sonunda Başkan İnal, koronavirüs sürecini geçirdikten sonra vatandaşların, ilçe başkanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve jeotermal santralleri olan ilçe belediye başkanlarının katılımlarıyla bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Santrallerin işleyişi hakkında bilgi alışverişinde bulunan başkanlar, katılım ve bilgilendirmeden dolayı Güvendi’ye teşekkür etti. Toplantı bayram tebrikleri ile sona erdi.