"Kandırıldım, mağdur edildim, dayatmaları kabul etmeyeceğim"

Nazilli’de Bir Söve Yalıtım İnşaat işletmesi sahibi Bekir Ay, 4 yıldır hiç kullanmadığı alanın kirasını ödedi, 2017 yılında ‘güvendim, attım’ dediği ıslak imzanın kurbanı oldu.

GÜNAY PABUŞÇU-2016 yılında dış cephe kaplamaları imalatı ve dekoratif sektöründe dükkanını açan Bir Söve Yalıtım İnşaat işletmesi sahibi Bekir Ay, daha fazla üretim ve istihdam sağlamak adına yeni bir dükkan arayışına girdi.

Ay, aramaları neticesinde dostlukları yıllar öncesi dayanan öğretmen arkadaşı H.C.U tarafından miras malı olan ve Yeni Sanayi Mahallesi Devlet Kara yolu üzerinde bulunan bir dükkanı kiraladığını söyledi.

H.C.U’nun kendisine  dükkanın 850 metrekarelik bir alanı kapsadığını ifade eden Ay, “Gece vakti gelmiştik, harabe bir yere benziyordu. Öğretmendir, önceden de muhabbetimiz vardı. Bize yalan söylemez diye düşünerek yeri kiraladık. Bir aylık peşin kirasını da ödedim” dedi.

Dükkanının zeminine tesviye işlemlerini yaptırdığı esnada öğrendiği gerçeği anlatan Ay, şöyle devam etti:

“Tesviye maliyetleri beni şaşırttı. Yanlış hesapladığını düşündük ancak ölçüm yaptığımızda dükkanın 550 metrekare alana sahip olduğunu öğrendik. Burası 1,5 yıldır kiraya verilmemiş ve Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından suyunu da kesilmiş bir alandı. H.C.U’ya ya kira iademi yap ya da bana 300 metrekare alanı tahsis et dedim. Arka taraftaki bahçeyi bana kullandıracağının sözünü verdi. Biz de sözüne inandık.”

Ay, 4 yıldır H.C.U’nun kendisini oyaladığını ve bu süre zarfında kullanmadığı 300 metrekare alanın da kirasını ödediğini belirtti.

Belediyeye çevre temizlik vergisi ödemeye gittiğinde alanın 850 metrekarelik olduğunu öğrendiğini kaydeden Ay, “Benim buradaki 300 metrekare alanımı gasp ettiler. Benim amacım sigortalı personel sayısını artırmak ve üretim sağlamaktı. Ama burada hem mağdur edildim hem de ekonomik zarara uğradım. Burada 4 yıl boyunca binlerce lira para harcadım ve kandırıldım” ifadelerini kullandı.

Üç mirasçı ile arasındaki yer tartışmasının giderek alevlendiğini ve H.C.U’nun 2017 yılında kendisine tahliye taahhütnamesini imzalattığını hatırlatan Ay, şok edici bir olay daha yaşadığını aktardı:

“2017 yılında H.C.U’ya güvendiğim için boş bir kağıda ıslak imza atmıştım. Bir de tahliye taahhütnamesini de imzalamışım o gün, unutmuş olabilirim. O gün attığım ıslak imzayı kullanarak bugün yeni bir belge hazırlamışlar. Güya ben, 2020 yılının Aralık ayında tahliye taahhütnamesini imzalamışım. Tahliye tarihini de 19 Nisan 2021 olarak kabul etmişim. Bana ihtarname gelmedi. Meğerse E-devlet üzerinden bana tebliğ edilmiş. Ben de uygulamaya bakmadığım için mahkemeye de itiraz süremiz dolmuş.”

Ay 7 Haziran Pazartesi günü İcra Müdürlüğü’nden görevlilerin iş yerine geldiğini ve 15 gün içerisinde dükkanı boşaltmasını istediklerini belirterek, “Burada yılların emeği ve birikimi var. Yaklaşık 1 milyon liralık malzemeyi ben nereye taşıyacağım? İyi niyetimizi kullanarak bizi mağdur ettiler. Belki yasal olarak haklı olabilirler ama vicdanen kesinlikle değiller. Diğer kiracılar dahil olmak üzere yalan söylemekte bir numara olduklarını biliyoruz” dedi.

Ay, yıllardır hak ettiği ancak kullanamadığı halde ödediği 350 metrekarelik alanın parasını geri iade etmelerini ya da uzlaşmaya gitmelerini beklediğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Benim hakkımı geri ödesinler. Ben böyle bir durumun içerisinde yer almak istemiyorum. Buradan ya çıkarım ya da daha insancıl şartlarla anlaşma sağlayacaklar. Ben onların dayatmalarını kabul etmek istiyorum. Buradaki insanların işsiz kalmalarını umursamaz olamayacaklar. Ben buna müsaade etmeyeceğim.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Aydın Ve İlçe Haberleri Haberleri