Başarılı kadınlar röportaj serimizin ilk konuğu, kadın girişimci Sevgül Batur. Yarım milyonu aşkın sosyal medya takipçisiyle Nazilli'nin adını tüm Türkiye'ye duyuran Batur, evinin yanı başında bulunan işletmesinde 20 kadına da istihdam sağlıyor. 200'ü aşkın reçel çeşidiyle damaklarda iz bırakan Batur, 81 ilde de mutfaklara girmeyi başardı.
Sevgül Batur, şimdiki hedefinin ise yurt dışı piyasasına girmek olduğunu söyledi.
Öncelikle bu hikayeye nasıl başladınız?
Bu hikayeye 7 yıl önce başladım, o dönemlerde fabrikalarda, bağ bahçede ve okulda temizlik personeli olarak çalıştım. Bir yandan bu işlerde çalışırken bir yandan küçük küçük kavanozlarda reçeller üretip çevremdekilere veriyordum okulda çalıştığım hocalara götürüyordum. Aynı zamanda ürünleri çekip çekip sosyal medyaya atıyordum. O zamanlar üniversitede okuyan çocuklarıma küçük de olsa destek vermeye çalışıyordum. Kendi ailemle ve çevremle başlayıp çevremin çevresine doğru satışlar yapmaya başladım, bir zincirin halkası gibi büyümeye başladı.
Bu işe başlamadan önce cebinizde kaç lira vardı?
Bu işe başlamadan önce hiç param yoktu, annemden, babamdan, atamdan kalan bir şey de yoktu. Hepsini küçük küçük biriktirerek bu hale geldim. Elimde sadece 250 tl vardı ve bunun birazıyla birkaç kilo kivi, birkaç kilo şeker ve kavanozlar aldım. Yani bu işe ilk olarak ekonomik zorluklarla başlamıştım. Yaptığım ürünler satılınca kendime bir kazan aldım. Fakat kazanı karıştıracak tahta kaşığım, kazanı üstüne koyacağım üç ayağım dahi yoktu. Komşularım hem tahta kaşıklarını hem de kazanı koyacak ayağı getirdi. Ürünlerimi sadece odun ateşinde hazırlıyordum, bazen kazan kaynarken odunlarım dahi bitiyordu. Bu süreçte de komşularım yardımcı oldu. Ürünlerim satılınca kaşığından tepsisine ve odunlarına kadar her şeyi aldım. Artık evimin geniş bahçesinde ürünleri yapıyordum.
Bu yola başladığınızda kaç kişiydiniz?
2-3 sene tek başımaydım en fazla çocuklarım yardım ediyordu. Çocuklarımın bana çok yardımı desteği oldu.
Şuan kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Biz artık 20 kişilik bir aileyiz. Üretim bölümünde sadece kadınların çalıştığı bir şirketiz. Kadınların ellerinden çıkan doğal katkısız ürünleri müşterilerimize gönderiyoruz.
Buralara geleceğinizi tahmin edebiliyor muydunuz?
Buralara geleceğimi hayal bile edemiyordum. Sanki böyle sihirli bir değnek dokunmuş, beni oralardan almış buraya bırakmış. Ürünleri hazırlarken videolarını çekiyordum ve bunu görenler "çok uğraşma , bu iş olmaz" demekle kalmıyor bazen dalga geçiyor bazen ise bıyık altından gülüyorlardı. Artık tanıtım videosu çekemeyecek kadar psikolojik olarak çok kötü hissediyordum neredeyse pes edecek duruma geliyordum . İşte burada da evlatlarım, " Hayır anne yapabilirsin " dediler ve telefonu alıp benim videolarımı çekmeye başlayıp bana yardımcı oldular . Bu aşamaların hepsini hallettiğimi düşünürken meyve almaya gittiğimde çiftçilerin tüm meyve ve sebzeleri satılmış oluyordu. Oysa ki daha önce böyle bir durum söz konusu değildi, o zaman da aynı işi yapanların rekabetine şahit oldum. Çiftçiyle anlaşıp ekibimle tarlada çalışmaya başladık artık ürünlerimizi kendimiz üretip kendimiz topluyorduk.
Bir kadın girişimci olarak kendinizi o ödül sahnesinde nasıl hissettiniz ?
Çok duygulandım, o ödülü görünce gözümün önünden 7 yıl film şeridi gibi geçti. Önüme çok fazla taş koyan oldu, engeller oldu fakat ben pes etmedim. Bugüne kadar ekibimizle beraber verdiğimiz büyük fedakarlıklar ve emeklerin somut göstergesi olarak bu ödülü hayallerini gerçekleştirmek isteyen ve emek veren tüm kadınlarımız için kazandık.
Örnek kadın girişimci olarak ev hanımlarımıza, kadınlarımıza tavsiyeleriniz var mı ?
Ev hanımlarımıza yapmak istedikleri şeyden vazgeçmemelerini, pes etmemelerini sabırla ve azimle ilerlemelerini söylemek istiyorum. Emek verdiği yolda önüne çıkan engellerde pes etmesinler, emek vermeye devam etsinler emek olamadan yemek olmuyor .
En çok hangi illerden / ülkelerden talepler var ?
Türkiye’de ürünümüzün girmediği şehir kalmadı her yerden talepler var. Ülke olarak Hollanda, Fransa, Almanya..