DOĞUKAN ÖZTÜRK - İLAY ARIKAN Anadolu’da her geçen gün yeni bir meslek, kaybolmanın eşiğinde var oluş mücadelesi veriyor. Bu mesleklerden biri de asırlardır günlük hayatla iç içe yaşayan kalaycılık mesleği. Bakır kaplara hayat veren bu meslek, Nazilli’de de son demlerini yaşıyor.
1945’ten bu yana Nazilli’de kalaycılık denildiğinde akıllara “İnci ailesi” geliyor. Babası Hakkı İnci’den kalaycılığı öğrenen Ali İnci, mesleği devam ettirmek için zanaatını oğluna Emrah’a da aktarıyor.
62 yıldır kalaycılık yapan, 3 çocuk babası, 72 yaşındaki Ali usta, “Kendimi yıllarca son kalaycı bildim. Oğlum da bu işi öğrenip devam ettiriyor ama başka yapan kalmazsa onunla bu meslek bitecek.” diyerek mesleğin yok olmanın eşiğinde olduğunu dile getiriyor.
Havadis’e konuşan yılların ustası Ali usta, yeni neslin kalaycılığı bilmediğini, gelişen teknolojini nedeniyle bakır malzemelerin yeri çelik ve alüminyumun aldığını kaydetti.
Ali usta, “ Önceden evlerde bakır mutfak gereçleri bulunurdu, şimdi bakır bulaşık makinesine girmediği için kadınlar fazla tercih etmiyor. Artık sadece cezveler satılıyor. Ama unutulmamalı bakırın kalaysızı zehirdir, kalaylısı sağlıktır. Bakırda pişen yemeğin tadı başkadır.” dedi.
Eskiden devlet dairelerinin mutfaklarındaki malzemeleri de kalayladığını ifade eden Ali İnci, “Sümerbank, Sümer Okulu, Sanat Okulu, Devlet Hastanesi, Sigorta Hastanesi ve Cezaevi’ni kalayladım. O dönemlerde kalaycılığa talep fazlayken, şimdi pek çok aşçı kalayın pahalı olması sebebiyle alüminyuma yönelmiş durumda.” diye konuştu.
Dükkanında cezveden tutun da en büyük bakır kaplara kadar kalay yapmaya devam eden Ali usta, sağlığı el verdiği müddetçe mesleğine devam edeceğini söyledi.