JESDER Başkanı Şentürk’ten çevrecilere: “İddialarınız dayanaksız ve mesnetsiz”

Kuyucak ilçesine bağlı Pamukören Mahallesi’nde yapılan sondaj çalışmalarında yeraltı sularına jeotermal reenjeksiyon karıştırıldığı iddialarına yanıt veren JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, söylemlerin dayanıksız ve mesnetsiz olduğunu vurguladı.

Şiddetli kuraklıkla mücadele edilen Pamukören’de yazın tarım arazilerinin su ihtiyacını karşılamak isteyen vatandaşlar, sondaj çalışması başlattı. İddiaya göre, yeraltından çıkarılan suyun 40 derece çıktığı, kükürt koktuğu ve zehirli olduğu öne sürüldü. Çevreciler, Pamukören’in birçok noktasında manzaranın değişmediğini ve yeraltı sularına jeotermal reenjeksiyon karıştığını öne sürdü. Sulama suyu analiz sonuçlarını Havadis Gazetesi’yle paylaşan çevreciler, yeraltı suyunun çok yüksek tuzlu ve orta sodyumlu olduğunu belgeledi. Çok yüksek tuzlu suyun, tarım arazilerini sulamaya elverişli olmadığı, orta sodyumlu suyun alkalilik tehlikesi ortaya çıkardığı ve tehlikeli olduğu belirtildi.

Jeotermal Enerji Santralleri Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu.

“İddia son derece dayanaksız ve mesnetsiz”

Sulama suyu analiz raporlarının yeterli olmadığını ifade eden Şentürk, “Bunu söyleyebilmek için bu analiz, yeterli bir analiz değil. Öncelikle karışıyor demek için geçmiş yıllarda ya da aylarda bir analizinizin elinizde olması gerekir. İçinde mineral olması ve tuzlu olması, karışıyor anlamına gelmemeli. Zira o bölge zaten jeotermal bir bölge. İddia son derece dayanaksız ve mesnetsiz bir iddiadır. Her zamanki gibi jeotermal yüzünden yağmur yağdı, kar yağdı söylemlerinden bir farkı yok” diye konuştu.

“Kasıtlı olarak yapıyorlar”

Bölgedeki yatırımcı ile görüştüğünü ve o bölgeye en yakın reenjeksiyon kuyularının derinliğinin 3 bin 802 metrede olduğunu hatırlatan Şentürk, jeotermal camiasının kasıtlı olarak zan altında bırakıldığına dikkat çekti.

Doktora tezini öne sürdü

2009 yılında Manisa’nın Alaşehir ilçesinde hazırlanan doktora tezine vurgu yapan Şentürk, “Alaşehir’de hiçbir jeotermal yatırım yokken, 2009 yılında doktora tezi olarak çalışılmış ve tarım yapılamayacak kadar bor mineralleri tespit edilmiştir. Bunun nedeni, sahanın jeotermal bir saha olması ve jeotermal akışkanların faylar aracılığı ile yeraltı suları ile karışma olasılığının bulunmasıdır. Doktora tezi şu anda Pamukkale Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Ali Bülbül hocaya aittir” dedi.

“Jeotermal ısıtmalı seralar hazırlanıyor”

Şentürk, jeotermal enerjinin yerli ve yenilebilir bir enerji olduğunu hatırlatarak, “Hiçbir yatırımcımızın gayesi tarıma zarar vermek olamaz, aksine yatırımcılarımız son dönemlerde jeotermal seralar ile tarıma desteklerini artırmaktadırlar. Aydın’da 730, Denizli’de 750 ve Alaşehir’de bin 800 dönüm jeotermal ısıtmalı seraların yatırım hazırlıklarına başlanmıştır ve tamamı santrallerden ısıtılacaktır. Buralarda yaklaşık 5000 kişi istihdam edilecek ve tarlalardan alınan ürünün en az 6-7 katı ürün alınacaktır.

Şentürk, sözlerini şöyle noktaladı:

“Çevrecilerin öne sürdüğü gibi öncesinde su analizleri var ve santraller yapıldıktan sonra bu durum ortaya çıktı ise, biz de, devletimiz de gereğini yapacaktır. Ayrıca bu iddia, derneğimiz ve yatırımcılarımız tarafından da araştırılarak hukuki mücadelemiz başlatılacaktır.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Aydın Ve İlçe Haberleri Haberleri