Güzelköy Mahallesi’nde evlere 100 metre mesafe kurulması planlanan santrale mahalle halkının tepkisi çığ gibi büyüyor. Kiper Elektrik Üretim şirketi, yapılması planlanan JES projesiyle ilgili olarak “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” raporunun alınması için Aydın Valiliği’ne başvurdu. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği gereği projeyi inceleyen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'de ÇED sürecini başlattı. ÇED sürecinin başlamasının ardından harekete geçen Güzelköy sakinleri imza kampanyası başlatarak, santral alanının yaşam alanının dışına çıkartılması gerektiğini savundu. Toplanan imzalar ise Aydın Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Nazilli Kaymakamlığı’ na teslim edildi.
DUYUN BU İNSANLARIN SESİNİ!
Jeotermal enerjiye karşı olmadıklarını belirten Güzelköy halkı, santralin köyün dışında bir yere kurulmasını istiyor. Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger’den randevu talebinde de bulunan mahalleli, yetkililerin seslerini duyması için her şeyi yapacaklarını bildirdi. Geçim kaynağı hayvancılık ve tarım olan Güzelköy’de, evlere 100 metre mesafede kurulması planlanan JES’in hayatı olumsuz etkilemesinden korkuluyor.Vatandaşlar, yaşam alanlarının ve tarım arazilerinin yok olmasını istemiyor.
JES PROJESİYLE İLGİLİ DETAYLAR NELER ?
Bereketli, Hamzallı ve Bozyurt bölgelerinde açılan jeotermal kuyularındaki suların borularla Güzelköy’de toplanması hedefleniyor. Nazilli ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Güzelköy Mahallesi’nde Kiper Elektrik Üretim şirketi, 12 MW kapasiteli jeotermal enerji santrali kurup işletmeyi planlıyor. 10 bin metrekarelik alan üzerinde 80 milyon lira bedelle, halkın yaşadığı evlere 100 metre mesafede kurulması planlanan santral projesi ile yılda 91 milyon 658 bin 300 kWh elektrik enerjisi üretilecek. Santralde üretilen enerji Nazilli Trafo Merkezine ve Yalınkuyu OG Hattına enerji iletim hattı ile bağlanacak. 24 ayda tamamlanması planlanan proje 30 yıl boyunca faaliyet gösterecek.
JEOTERMALİN ZARARLARI NELER?
Jeotermalin ülke ekonomisine katkı sağladığı gibi bir hayli zararları da çok fazla. 2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası sonrası topraklarının yüzde 85'i jeotermal kullanımına açılan Aydın'da, tarım arazileri ve hayvancılık adeta yok olmanın eşiğine geldi. Jeotermalin başlıca zararlarını sizler için derledik;
Su kalitesinde kirlenmeye neden olabilir: Yeraltı kaynaklarından pompalanan su boru sistemlerini gezerek geri gönderilmektedir. Bu işlem sırasında içeriğindeki kükürt ve tuz nedeni ile boru içerisinde bulunan maddelerle etkileşime girerek suda kirlenme meydana getirebilir. Kirlenen su tarım bölgesindeki gıdaları etkileyerek insan sağlığına zararlı olabilecek durumlar ortaya çıkarabilmektedir.
Kalp ve akciğer hastalıklarına yol açabilir: Açık sistemlerde havaya hidrojen sülfür, karbon dioksit, amonyak, metan ve bor yayılması gerçekleşebilir. En çok yayılan ise hidrojen sülfürdür. Bu maddenin kokusu çürük yumurta kokusuna benzer. Hava ile temasında hidrojen sülfit haline dönüşür ve ciğerler ile teneffüs edildiğinde kana karışarak kalp ve akciğer hastalıklarına neden olması jeotermal enerjinin zararları arasındadır.
Asit yağmurlarına neden olabilir: Açığa çıkan kükürt dioksit gazı aynı zamanda asit yağmurlarına neden olarak bitkileri, ağaçları, gölleri ve akarsuları etkileyebilir. Asit yağmuru insan üzerinde kemik erimesi ve kanser gibi etkilerde de bulunmaktadır. Fakat jeotermal enerjinin yaydığı kükürt dioksit miktarı, kömür ocaklarından 30 kat daha azdır.
Yaşam döngüsü ve küresel ısınmaya etkileri: Açık sistem jeotermal tesislerde, havaya salınan gazlarda %10 karbondioksit ve metan gazı bulunmaktadır. Bu gazların küresel ısınmaya neden olma ve bazı hayvanların yaşam ortamlarını değiştirme gibi etkileri de jeotermal enerjinin zararlarından kaynaklanmaktadır.
HABER: MEHMET ALİ CİNTOSUN