Parazitleri, herhangi bir canlıya bağımlı olarak yaşamının tamamını ya da bir kısmını sürdüren ve ihtiyaçlarını üzerinde bulunduğu canlıdan karşıladığı için bu sırada çeşitli hastalıkları ona taşıyabilen canlılar olarak tanımlayabiliriz.
Pireler, keneler, bitler ve uyuz etkenleri, kedi ve köpeklerde yaygın görülen dış parazitler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Peki tüm bu parazitlerden evcil hayvanlarımızı ve kendimizi korumamız mümkün mü?
Nazilli’de Yaşam Veteriner Kliniği hekimi Mehmet Gün, dış parazitlerden korunma yolları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Gün, konuşmasına, “Ege bölgesi gibi ılıman ve yağışlı iklime sahip bölgemizde bu parazit türlerinin tamamına özellikle bahar ayları itibarıyla sıkça rastlamaktayız. Bu yıl bahar aylarının yağmurlu geçmesi, nem oranını artırdı ve dış parazit etkenlerinin yaşadığı yeşil ortamları canlı tuttu. Bu durum da evcil hayvanlarımız için dış parazit önleyici tedbirlerinin alınmasını daha elzem hale getirdi.” dedi.
Parazitler insana geçer mi?
Dış parazitleri, “Evcil hayvanımızda direkt olarak oluşturduğu deri irtitasyonu, alerji, huzursuzluk, kaşınma, kan kaybı ve tüylerinin dökülmesi gibi belirtilerin yanında özellikle taşıdıkları mikroorganizmalar ve kan parazitleri gibi hastalık yapıcı etkenlerin evcil dostumuza buluşmasında aktif rol alırlar” olarak tanımlayan Gün, antiparaziter mücadelenin önemine dikkat çekerek, parazitlerin, evcil hayvanların aracılığıyla insanlara bulaşabildiğini söyledi.
Gün şunları kaydetti:
“Özellikle kedi ve köpeklerde pire olma ihtimali çok yüksektir. Bu bakımdan pirelerin insana geçme olasılığı da vardır. Genellikle çok acıkan bir pire kedi veya köpek bulamadığında insanları karınlarını doyurmak için hedef seçebilirler. Dolayısıyla beslenilen hayvanlara hijyen yönünden iyi bakılmalıdır. Ayrıca yolda gördüğümüz, sarıldığımız hayvanlardan sonra da hijyenimize dikkat etmeliyiz. Bitler ise daha çok insanların kafa derilerinde yumurtlayıp çoğalan bir hayvandır. Ayrıca bitler kuşlarda da oldukça fazla görülür. Bu bakımdan kuş besleyen kişilerin kuşlarının hijyenine ve temizliğine dikkat etmesi ondan gelecek olan bit riskini oldukça azaltır. Sonuç olarak bitler ve pireler belirli şartlarda temizliğin olmadığı kişinin dikkat etmediği durumlarda insana geçebilirler. Bu yüzden zamanında ve belli aralıklarla sadece evcil dostumuzun üstünde değil, bulunduğu çevreyi de kapsayan geniş çapta bir antiparaziter uygulamanın yapılması gerekiyor.”
“Dış parazit 2 aylıkken başlanır”
Gün, insanların da parazitlerin yumurtalarını kıyafetleriyle ve ayakkabılarıyla taşıyabileceğini ve evcil hayvanlara bulaştırabileceğini hatırlatarak, “Düzgün bir dış parazit koruması evcil dostumuz 2 aylık yaşa geldiğinde başlanır, dış parazitlerin daha sık görüldüğü yaz aylarında 2 ayda hatta ayda bir, kış aylarında ise 3 ayda bir muhakkak yaşam süresi boyunca yapılmalıdır.” diye konuştu.
Hayvanları o alanlardan uzak tutun
Evcil hayvanları dış ortamda korumanın önemine vurgu yapan Gün, “Tüm bu koruyucu uygulamaların yanında özellikle dış ortama çıkardığımız evcil dostumuzu, çok uzun otların ve çalıların bulunduğu, kirli su birikintileri ve şüpheli görünen diğer hayvanlardan uzak tutmalıyız. Eğer evcil dostlarımızda kaşınma, deride kızarıklık ya da pul pul dökülme, yer yer veya tamamen tüylerin dökülmesi, deriden gelen pis bir koku, huzursuzluk, tüylerinin arasında bulunan ya da yürüyen küçük böcek benzeri canlılar görür ya da fark edersek en yakın zamanda veteriner hekiminize götürmelisiniz.” ifadelerini kullandı.
“Veteriner kliniklerini tercih edin”
Gün açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Artan evcil hayvan beslenmesi ve dolayısıyla dostlarımızın artan dış parazit ihtiyaçları için veteriner klinikleri dışında petshop ve e-ticaret ortamında dış parazit karşıtı olduğu söylenen damlalar, tozlar ve tasmalar satılmaktadır. Evcil hayvan sahiplerinin can dostlarının sağlığını tehlikeye sokma ihtimali bulunan bu ilaçları alıp kullanmalarını kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bu konudaki en güvenilir ve sağlıklı uygulamayı veteriner kliniklerine giderek yaptırabilirler.”