Sağlık Bakanlığı’nın 21 Nisan 2015 tarihinde yayınladığı tebliğ ile yatarak tedavi gören kanser hastalarının kimyasal tedavi tedavisinde kullanılan ilaçların 01 Temmuz 2015 tarihinden itibaren günübirlik tedavi kapsamında hastane eczanelerinden karşılanacağını, hastane dışına kanser ilacı yazılı reçetelerin hiç bir koşulda çıkarılmayacağını açıkladığını anımsatan Dr. Metin Aydın, “İlk başta bu uygulama ile hasta tedavilerinin daha hızlı ve kolay olabileceği algısı insanda oluşmakta. Fakat hekimler olarak bizlerin mevcut Sağlıkta Dönüşümden kaynaklanan tecrübeleri nedeni ile bu uygulamanın hekimlerin özgür ve güncel hasta tedavi girişmelerine engel oluşturacağı, hastaların hastane eczanelerinde ilaç yokluğu nedeni ile tedavilerinde aksaklıklar olacağı, ciddi sağlık mağduriyetleri yaşanacağı yönünde kaygıları var. Hali hazırda bu uygulama pek çok ilaç için sağlık kuruluşlarında uygulanmakta. Fakat Sağlıkta Dönüşümde her şey paraya endekslendiği için ilacın farmakolojik etkisi hiç göz önünde bulundurulmadan hastanelere en ucuzunun alınması, bilimsel olarak muadil olmayan ama SGK nın muadil gördüğü ilaçlarla tedavi etme zorlaması, ilaç firmalarının ilaçtaki fiyat politikası nedeni ile hastane ilaç ihalelerine katılmaması nedeni ile pek çok ilacın hastanelerde olmaması nedeni ile hasta sahiplerinin ilaçları cepten para ile almak zorunda kalması gibi pek çok sağlık mağduriyeti ve aksaklıklarını biz hekimler her an günlük pratik tedavi uygulamalarında yaşamaktayız” dedi.
Türkiye’de kansere bağlı ölümlerin ikinci sırada yer aldığına işaret eden Dr. Aydın, şöyle konuştu: “Aydın’da ise kansere bağlı ölümler Türkiye ortalamasından 2,5 kat daha fazla.Eğer kanser ilaçlarındaki bu yönetmelik Temmuz ayında yürürlüğe girerse korkarız ki hem Türkiye hem de Aydın’da kansere bağlı ölümler daha fazla artacaktır. Böylece Sağlıkta Dönüşümde ‘paran kadar sağlık’ daha acımasız veya daha öldürücü hale gelecektir. Biz hekimlerin etkinliği ispatlanmış en uygun ilaçlarla hastalarımızı tedavi etme imkânı halen yürürlükte olan uygulamalarla elimizden alınmış durumdadır. Bizlere hasta eczanesinde hangi ilaç var ise hastayı onunla tedavi etmemiz dayatılmakta. Hastane eczanesinde olmayan ama tıbbi olarak hasta tedavisi için en uygun ilacı yazarak hastane dışındaki eczanelerden alınmasını istediğimizde ise biz hekimlere soruşturma açılmakta, yetmedi döner sermayelerimizden kesinti yapılacağı tehdidi yapılmaktadır. Yeni çıkarılan kanser ilaç yönetmeliği ile biz hekimlerin çok ciddi bir hastalık olan, hiç bir aksaklığın yaşanmasına toleransı olmayan kanser hastalarını tedavi etme olanağı Sağlıkta Dönüşümün kar hırsı nedeni ile tamamen elimizden alınacak, hastaların tedavileri ilaç kara borsası içinde bulabildikleri ilaçlarla tedavi olabildikleri ölçüde olabilecek bir duruma terk edilecektir. Yani hastalar adeta ölüme itileceklerdir. Aydın Tabip Odası olarak kanser gibi son derece zorlu bir tedavi süreci yaşayan hastalarımızı mağdur edecek bu uygulamadan ivedilikle vazgeçilmesini talep ediyoruz. Hastaların sağlığı ve hayatları günü birlik kime ne fayda sağladığı tartışılan bir ortamda asla riske edilecek bir konu değildir. Sağlık Bakanlığı’nı ilaç ve sağlık uygulamalarında gerçekçi bir fiyat politikası belirlemesini, hastaneleri finansal olarak bulundukları borç batağından kurtarmasını, biz hekimlerin hekimlik uygulamalarına getirilen kısıtlamalara son vermesini, modern ve güncel tedavileri hastalarımıza uygulama alanı ve fırsatı vermesini talep ediyoruz”