Çavuşoğlu, Aydın'daki bir otelde düzenlenen Kuşadası Turizm Camiası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda yaptığı konuşmada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı tüm sektörlerde olduğu gibi turizmde de dikkatli olunması gerektiğini söyledi. İlave tedbirlere gerek kalmaması için her turizmcinin önlemleri uygulaması gerektiğine işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Kuşadası'na gelince de Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi gevşemenin olduğunu görüyoruz, ancak bu salgın halen devam ediyor." dedi.
Çavuşoğlu, salgının büyük fırsatları da ortaya çıkardığını, bunların iyi değerlendirilmesi gerektiğini, dış politikayı oluştururken bu fırsatları göz önünde bulundurduklarını anlattı.
Dünyadaki çatışmaların yüzde 60'ının Türkiye çevresinde olduğunu, Türkiye'nin de dış politikasının temeline "insani" unsurları aldığını ifade eden Çavuşoğlu, sert ve yumuşak gücü harmanlayan bir politika takip ettiklerini ve ortaya akıllı bir gücün ortaya çıktığını söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yönettiği bölgede bugün bağımsız 40 ülke olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Buralara adalet götürdük kalkındırdık, medeniyetimizi de götürdük. Bu medeniyetimizin ürettiği kültürümüz bugün dünyanın her yerinde karşılık buluyor. Sanatımız, kültürümüz, mutfağımız, mimarimiz, tarihimiz, dilimiz, doğal güzelliklerimiz, insanımızın dürüstlüğü, çalışkanlığı, misafirliği, hizmet sektörümüzün dünyada birinci sırada olmasını sağlıyor." dedi.
TURİZM DİPLOMASİSİ VE AŞI UYGULAMALARI
Çavuşoğlu, salgının turizmi çok etkilediğini ve geçen yıl otellerin açılamadığını anlatarak "Elbette devletimiz, turizmcilerin yanında oldu; çalışanlarımızın, esnafımızın yanında oldu. Az ya da çok... Elinden geldiği kadar toplumun her kesimine elini uzattı. Bu sürdürebilir bir durum değildi. Turizm sektörünü tekrar canlandırmak için, turizmle ilgili tesislerimizi tekrar hayata geçirmek için sağlıklı turizm konseptini hayata geçirdik." diye konuştu.
Konseptin dünyaya örnek olduğuna ve turistlerin de memnun olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, bugüne kadar 11 bin 500 tesisin bu programa üye olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, önlemlerin sıkı tutulması gerektiğinin altını çizerek "Bakınız İngilizler bizi bu sene kırmızı listeden çok geç çıkardı. Bundan en çok Kuşadası etkilendi. İngilizlere en çok hizmet veren destinasyonlardan birisi de burası. Tabii özellikle aşı konusunda da turizmcilerimize öncelik verdik. Ben bunu bir kere Almanya'da söyledim, 'Turizmciler kuduz mu da aşılıyorsunuz?' gibi olumsuz tepkiler oldu. Oysa bu bizi, bizim çalışanlarımızı, herkesi bu hastalıktan koruma amaçlıydı çünkü temas çok. Temas olan yerde sadece yerli ve yabancı turisti değil, tüm çalışanlarımızı da korumamız lazım." diye konuştu.
Salgından turizm sektörünün en az şekilde etkilenmesi için çok çalıştıklarını, bu süreçte turizm diplomasisine öncelik verdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, salgın sürecinde geçen yıl Almanya ile 4 ili kapsayan anlaşma imzaladıklarını, bu sene kapsamı genişlettiklerini vurguladı.
Polonya, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelere de bu örneği anlattıklarını, bu sayede sezonda bu ülkelerden kesintisiz turist ağırladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, aşı sertifikasyonlarının tanınması sürecinde de bazı ülkelerin farklı uygulamalarının diploması yoluyla çözüldüğünü ifade etti. Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"İngiltere, Türkiye’yi kırmızı ışıktan turuncu ışığa çıkardı ama aşı konusunda bir anlaşmazlık vardı. Bu konuda da devreye girdik. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, New York’ta Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile görüşmesinde bu konuyu söyledi. Boris Johnson da bunun saçma bir uygulama olduğunu söyledi. Yani BioNtech aşısı, Almanya'da üretiliyor, iki Türk bilim adamı bu aşıyı geliştirdi. Avrupa'da BioNtech aşısı olanlar için problem yok, Türkiye'de olanlar için henüz bir netlik yok.... Hemen o konuda da düzeltmeler yapıldı, yapılıyor." (AA)