Aydın'ın Nazilli ilçesinde bir restoranda 8 kişinin hayatını kaybettiği ve 4 kişinin yaralandığı tüp patlamasına ilişkin görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu yargılanan 3 sanıktan biri, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Tüm ülkeyi derinden sarsan dönerci patlamasına ilişkin ikinci duruşma bugün görülüyor. Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi müşteki avukatlarından Salih Cengiz ve Süleyman Yılmaz, yeni bir suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Adliye önünde yaptıkları basın açıklamasında olayda kurumların sorumluluklarının ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Salih Cengiz, dava sürecine ilişkin detayları da paylaştı.
Olayın yaşanmasındaki en önemli unsurun işletme içerisinde bulunan sanayi tüpü olduğunu belirten Cengiz, “Dosya kapsamında bu olayın oluşmasına sebebiyet veren en önemli unsur işletme içerisinde sanayi tipi tüplerin bulunmasıdır. Ancak bu işletmeye sanayi tipi tüplerin ne şekilde girdiği, ne şekilde kullanıldığı, bundan dolayı da kimin ne sorumluluğunun bulunduğu bir yıldan beri cevaplanmış değildir.” diyerek kurumların ihmalini öne sürdü.
İşletmenin ruhsatının olmadığını hatırlatan Cengiz, 2019 yılında devredilen işletmenin ruhsatının yenilenmediğini söyledi ve yine denetim yapan kurumların bu sorunla ilgili bir tutanak sunmadığını dile getirdi.
Avukat Cengiz, olay öncesinde işletmeye 2 defa denetim yapıldığını ve bu denetimlere ilişkin detayların paylaşılmadığını belirtti. Tüplerin işletmenin içerisinde bulunması sorunuyla ilgili dava sürecinde dinlenen bir tanığın ifadesini paylaşan Cengiz, hiçbir işletmede içeride olmadığı yanıtını aldıklarını söyledi.
“SORUMLULAR BİR AN ÖNCE CEZALANDIRILMALI”
Cengiz, konuyla ilgili bulundukları suç duyurusuyla ilgili olarak da, “Geldiğimiz noktada Nazilli Belediyesi iş yeri denetimlerini gereği gibi yapmadığından Nazilli İlçe Tarım Müdürlüğü de denetimlerde gerekli özen ve yükümlülüğü göstermediğinden bize göre sorumludur. Ekrem Coşkun unvanlı işletme sorumluları da suçtan zarar gören olarak soruşturmaya dahil olmaktadır. Bu suçun failleri olan insanlar suçtan zarar görenler olarak dosyaya kaydedilmiş durumdadır. Fıkra bu kadar. Biz bugün bahsettiğimiz bu durumlara ilişkin farklı bir suç duyurusunda bulunuyoruz. Geç gelen adaletin adalet olmadığının da bilinciyle adalete olan inancımızı koruyor, tespit edilecek sorumluların da bir an önce cezalandırılacağına olan inancımızı yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.