GÜNAY PABUŞÇU-Süt üretiminde Şubat ayında başlayan mevsimsel artış, yaşanan pandeminin pazara olan etkisi, süt ve süt ürünlerine 1 Ocakta başlayan fiyat artışı nedeniyle tüketicinin alım gücü düştü. Ramazan Bayramı’nın yaklaştığı bugünlerde süt sektörü adeta tıkandı.
Ramazan Bayramı’nda bazı sanayici firmaların, bayram günlerinde neredeyse 4 gün boyunca süt alamayacaklarını bildirmesiyle alevlenen kriz ve panik havasına çözüm, Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi(ÖRKOOP) Başkanı Ünal Önal ve süt kooperatifçilerinden geldi.
Süt üreticileri adına Bakan Yardımcısı Işıkgece’ye teşekkür
Önal, “Tarım ve Orman Bakanlığımız 1 Nisan itibariyle başladığı kooperatif ve birliklerin arz fazlası satılamayan sütlerinin tozlaştırarak Et ve Süt Kurumu aracılığıyla alımına genişleterek devam etmektedir. Ancak Tarım Bakanlığı, süt tozlaştırma tesislerinin yetersizliği nedeniyle krizi önleyemeyince, sektörün paydaşlarıyla bağlantıya geçerek sanayicinin bayramda süt alımının devam etmesini sağlamaya çalışıyor. Burada özellikle kendisini bizlere bir telefon kadar yakın gördüğümüz Tarım ve Orman Bakan Yardımcımız Ayşe Ayşin Işıkgece’ye sütün yerde kalmaması için gösterdiği gayretlerinden dolayı tüm süt üreticileri adına teşekkür ederim” dedi.
Ülkede dönemsel olarak yaşanan süt krizinin uzun yıllardır başta üretici olmak üzere sanayici ve tüketiciye mağduriyet yaşatarak milli ekonomiyi de büyük ölçüde kayba uğrattığına dikkat çeken Önal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu aylarda Bakanlığımız arz fazlası sütü mutlaka piyasadan çekip yurt dışına satmalıdır. Bunun en kısa yolu da süt tozu olarak pazarlamaktır. Süt tozu fiyatları son günlerde artan döviz fiyatları ile ülkemize zarar değil, kar ettirecektir. Şu an dünya genelinde tonu 3 bin 100 dolarlarda olan süt tozu 4-5 ay sonra 3 bin 400 - 3 bin 500 dolarlarda olabileceğini de öngörüyorum. Burada devletimize bir yandan süt krizini aştırırken bir yandan da para kazandırabiliriz. Kısa vadede Tarım ve Orman Bakanlığımız, süt tozuna 4-5 yıl önce verdiği desteği tekrar vererek sanayicinin elindeki süt tozunu yurt dışına satar ve para kazanmasını sağlayabilirse, arz fazlası sütümüz bir anda yok edilecektir.”
Piyasadaki sütün arz fazlası nedeniyle süt tozu yaptırıldığını ve piyasada krema bolluğu oluştuğunu belirten Önal, bu ürünün de yurt dışına ihraç edilerek piyasanın düzenlenebileceğini ve milli ekonomiye gelir sağlayabileceğini söyledi.
Önal, hemen hemen her yıl Ocak ayı ile Haziran ayı arasında yaşanan arz fazlası sütün 2016 yılında başlanan tozlaştırma ile alımına devam edilmesi önerisinde bulunarak, “Bu aylarda il, birlik ve kooperatiflere verilen kotalar serbest bırakılmalı ve İl Tarım Müdürlüğü organizasyonunda bu aylarda satılamayan sütler hiç zorluk olmadan toza çevrilmelidir” dedi.
Süt satımında krizi ilk yaşayan ve Tarım Bakanlığına başvuran illerin İzmir, Aydın, Muğla, Denizli illeri olduğuna vurgu yapan Önal, şu sözlerle sitemde bulundu:
“Biz ÖRKOOP olarak günlük birçok ilden fazla olarak 360 ton topluyoruz. 100-150 tona kadar kota istediğimizde öcü gibi bakılıyoruz. Bizim bölgemiz sanayiye uzak bölge ve buradan Tekirdağ’a, Sakarya’ya, Balıkesir’e ve Bursa’ya süt satıyoruz. Sanayici süt bırakacağında uzaklık ve 0,20-0,25 kuruş nakliye nedeniyle bizlerin sütünü bırakmaktadır. 2016 yılında ESK süt alımına başladığı 16 mart günü ilk sütü gönderen kooperatifin, bizim kooperatifimiz olduğunu hatırlatmak isterim. O yüzden sütte krizi ilk yaşayan ve Tarım Bakanlığımıza başvuran bizim bölgemiz İzmir, Aydın, Muğla, Denizli illeri olmaktadır. Tarım Kredi Kooperatifleri bile biz ve bizim gibi kooperatif ve birliklerden 1 Nisan itibariyle süt bırakarak bizleri zor durumda bırakmışlardır.”
“Süt tozlaştırma tesisleri bizlere hizmet vermelidir”
Bu yıl süt krizinin pandemi ve kısıtlamalar nedeniyle daha uzun ve daha kötü geçmekte olduğunu kaydeden Önal, “Şu an kooperatif ve birlikler süt tozu için Bakanlığımızdan aldıkları kotayı dahi kullanamamaktadır. Sebebi ülkemizdeki süt tozu tesislerinin yetersizliği olarak ortaya çıkmıştır. Süt tozlaştırma tesisleri biz ve bizim gibi öncelikli olarak örgütlere hizmet vermelidir. Öncelikle biz kooperatif ve birliklere farklı il ve bölgelerde süt tozu tesisi yapımı için destek verilmeli ve yapılması sağlanmalıdır. ÖRKOOP olarak bunu ilerleyen yıllarda devletimizin desteği ile yaparak bölgemiz tüm arz fazlası sütü değerlendireceğiz. Bölgemiz, çiftçimiz ve ülke ekonomimize faydalı olmayı çok isteriz. Bu diğer bölgelerimizde de süt üretimi çok olan İzmir, Konya başta olmak üzere gerçekleştirilmeli ve gerekirse Türkşeker gibi birliklerde kendi süt tozu tesislerini kurarak süt krizlerinde devreye girebilmelidir” açıklamasında bulundu.
“Üretici çaresizlik içinde”
Pandeminin yanı sıra şu an kuraklık ve sulama sorunları ile kara kara düşünen bölge çiftçisinin sesi olmaya devam eden Önal, “Yem fiyatları her geçen gün artırılıp son 1 ay içinde 3 defa zam yapılarak 1 torba yem, 140-150 liraları buldu. Üreticinin bugün 1 litre sütü satıp 1,3 kg yem alabilmesi gerekirken, yem fiyatlarının süt fiyatlarını geçmesi üretimi tehlikeye sokarken daha da kötüsü gerçekleşti. Sanayicinin süt bırakmaya başlaması bölgemiz üreticilerini çileden çıkardı. Yem fiyatları ile ilgili Bakanlığımızın mutlaka önlem alması gerekmektedir. Sütteki gibi bir konsey kurularak, yem sanayicisinin kullandığı tüm hammadde ve girdiler Bakanlığımızın tarafından yem fabrikalarına sabit fiyattan verilmeli, her yeni süt fiyatı belirlenirken yem fiyatı da belirlenmeli ve sabit paritede yem fiyatlarının tutulmasının sağlanmalıdır. Şimdi kısa zamanda üreten çiftçimizin karşısına, süt ve yem fiyatlarını düzenleyerek, çiftçimizin hesabını bilerek ve üretim yapmasını sağlayabilecek çözümlerle çıkmalıyız. Çiftçiye, yem fiyatlarının yüksekliği nedeniyle oluşan zararı, süt devlet desteğini artırılarak tolere edilmelidir” dedi.
Önal, Türk tarımında yaşanan yapısal sorunların ekonomik ve sosyal açıdan çözümünün kooperatifleşme olduğunu, ülkede kooperatif ve kooperatifçiliği geliştirmelinin ve desteklemenin elzem olduğunu da sözlerine ekledi.