Altıntaş, başvurduğu yöntemin nedenlerini ve sonuçlarını açıklayarak toplam 77 milyon 963 bin 700 TL olan borcun nasıl ödeneceğine dair realist planlar tasarladıklarını kaydetti.
Geçtiğimiz günlerde yeni ve eski belediye hizmet binalarına pankart asarak belediyenin toplam borcunu duyuran Bozdoğan Belediye Başkanı AK Partili Ufuk Altıntaş, yaptığı hareketle ulusal ve yerel medyada gündeme oturmuştu. Altıntaş, toplam mali borcu açıklamaktaki amacının çaresizliğe sığınmak olmadığını, söz verdiği gibi şeffaf belediyecilik yapmak olduğunu belirtti ve 77 milyon 963 bin 700 TL borcun nasıl ödeneceğine dair plan ve projesini de açıkladı.
"POZİSYONUMUZU VATANDAŞA ANLATMAK İSTEDİM"
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran gelir gider tablosu konusunda rahat görünen Altıntaş kaygıdan uzak olduklarını belirterek planlı ve ayağı yere basan projeleri birer birer faaliyete geçireceklerini ifade etti. Kimseyle şahsi bir sorunu olmadığını dile getiren Altıntaş "Aldığımız belediyenin pozisyonunu vatandaşa anlatmak istedim. Şeffaf belediyecilik yapacağıma söz vermiştim. Astığımız pankartlar bunun en güzel örneği oldu. Bundan sonra da gelir gider tablolarımızı şeffaflıkla paylaşacağız" dedi. Hızlı bir şekilde bu borçları toparlamanın yollarına bakacaklarını kaydeden Altıntaş, bu hususta 3 dönemdir CHP'li Tümer Apaydın tarafından ayağa kaldırılamayan projelere dikkati çekerek, "Önceliğimiz 40 yıllık su fabrikasını yenilemek olacak. Akçay havzası gibi verimli bir havzaya da sahibiz. Burada da 20 yıl önce işler durumda olan parke taşı üretim tesisi vardı. Onu tekrar hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
YENİ BİR SU FABRİKASI: "ŞAKIR ŞAKIR İŞLEYECEK"
Bozdoğan Belediyesi'nin yaklaşık 40 yıl önce saltanatlık sürdüğünü ifade eden Altıntaş, "Madran suyumuz var. Bu su tesisimiz 40 yıl önce kuruldu ve kar etmesi gerekirken zarar ediyor. Bunca zamandır hiçbir modernize çalışması yapılmamış. İşletmecilikte modernizeye ayak uydurmak lazım. Biz de artık modernize etmek yerine yeni bir su fabrikası kurmayı planlıyoruz. Yerinin de uygun olmadığını gördük. Biraz daha şehrin dışına taşıyıp rekabet yapabilecek hale getirmek, şakır şakır işler olmasını sağlamak istiyoruz" dedi.
HAM MADDE ZENGİNİ AKÇAY HAVZASI DEĞER KAZANACAK
Akçay Havzası üzerinde de yaklaşık 20 yıl önce parke taşı üretme tesisi olduğunu aktaran Altıntaş, "Akçay Havzası gibi kum ve çakıl zengini bir havzamız var. Burayı parke taşı üretim fabrikası olarak değerlendirmek istiyoruz. Taş ocağı açacağız" dedi.
"TAŞA VERİLEN PARAYLA FABRİKA KURULURDU"
Böyle bir tesisin bunca yıl değerlendirilmemesini de hayretle karşıladığını ifade eden Altıntaş, şaşkınlığını şu ifadelerle açıkladı: "Borç önemli değil. Borç 79 milyon değil de 179 milyon olsaydı ama fabrikalarını yenilemiş işler halde bir belediye alabilseydik. Bakıyorsunuz parke taşına bir buçuk yılda 10 milyonun üzerinde para verilmiş. Keşke bu paralarla parke taşı almak yerine bir fabrika kurulsaydı. Bu parayla kaç tane fabrika kurulurdu? Öte yandan 479 tane çalışanı olan bir belediyeden söz ediyoruz. Bu bakımdan bunların yapılması gerekiyordu. Sıradan bir belediye değiliz. 55 mahallemiz var. Hizmet üretmek zorundayız. Şimdi baktığımızda ham maddemiz var. Niye başka yerlere para verelim? Tek seferlik makine parası vererek bu işi kökten çözeceğiz. Sonrasında sadece çimentoya para verip işçileri de bu fabrikada değerlendiririz."
KENDİ KENDİNE YETEBİLEN BİR BELEDİYE
Açıkladığı 2 projeyle kötü durumdaki mali tablodan kurtulmak istediklerini söyleyen Altıntaş, "Bunlar için elbette finans gerekiyor bunu da bir şekilde sağlayacağız. Belediyemizi; işçilerin maaşını ödeyebilen, benzin depolarını doldurabilen, esnafa borcu olmayan, kendi kendine yetebilen bir belediye haline getireceğiz" şeklinde konuştu.