İşte Türkiye’de Aktif Olarak Çalışan Hemşire Sayısı
Bu yıl “Hemşireler Değişim İçin Önemli Bir Güç” temasıyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kutlanan Hemşireler Haftası etkinliği Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de renkli görünt...
Bu yıl “Hemşireler Değişim İçin Önemli Bir Güç” temasıyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kutlanan Hemşireler Haftası etkinliği Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de renkli görüntüler eşliğinde kutlandı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Anayit Coşkun Türkiye’de şu anda 2013 verilerine göre aktif olarak çalışan hemşire sayısının 192 bin 971 olduğunu açıkladı.
Türkiye’de 12-18 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Hemşireler Haftası etkinliği Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nde “Bilim ve Sanattan Oluşan Meslek” isimli resim sergisi ve düzenlenen konferansla kutlandı. Tıp Fakültesi Hastanesi hemşirelerinden Fatma Erdoğan’ın fırçasından eski İstanbul evleri tuvale yansıdı. Sergi açılışının ardından konuşan Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Tüzgen, hemrişelik mesleğinin tarihçesinde ihtiyaç ve dayanışma kavramlarına dikkat çekerek; “ 19 yüzyıl sonlarına kadar adı konmadan hemşirelik yapılmış. Hemşirelik tarihi sağlık ihtiyacı ne zaman başladıysa o süreçten beri vardı. Hekimlikten de önceydi kanaatimce. Bir yarayı sarmak için diploma gerekmedi yıllarca. İnsanlar doğum yaptı ve birbirlerine yardım etti yıllarca” dedi.
“GÜLÜMSEMEYİ BİLMEYEN BU MESLEĞİ YAPMASIN”
Mesleğin ancak özveri ve fedakârlıkla ircaa edilebileceğine açıklık getiren Rektör Tüzgen, hekimlerde megalomanlık hemşirelerde ise mesleki taassup gördüğünü aktararak; “Hemşire her yere koşturur durur. Fizyoterapist o, psikolog o, hasta bakıcı o, refakatçi o, hemşire de o. Her şeyin kusurlusu da hemşire. Tahliller gelmez kusur hemşirede. Ameliyathanede malzeme olmaz kusur hemşirede. Zannediyorum bu kadar fedakârlığı bu mesleği gerçekten seven insanlar yapabilir. Hekimlerde megalomanlık hemşirelerde mesleki taassup görüyorum. İçimizdeki yanlışlıkları biz temizleyeceğiz. Etik dışı çalışan hemşireyi, gülümsemeyen hemşireyi aramızdan biz temizleyeceğiz. Hemşirelerin kaş çatma hakkı yok. Mazeretleri ne olursa olsun biz yanlışları dışlamak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye’de ciddi oranda hemşire açığı yaşandığını belirten Rektör Tüzgen üniversite olarak hedeflerinin kaliteli hemşire yetiştirmek olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “ Açığımız çok büyük. Ama inşallah bu sayıları arttıracağız. Bezmialem başta olmak üzere tüm okullardan mezun olan hemşirelerimiz kaliteyle yetişecekler. Kötü paranın iyi parayı kovduğu gibi, akıllı çalışkan hemşirelerde diğer hemşireleri kendilerine benzeteceklerini tahmin ediyorum.”
DÜNYADA SAĞLIK HARCALAMALARININ TUTARI 5 TRİLYON DOLAR
Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Anayit Coşkun da hemşirelerin değişim ve dönüşümde önemli bir güç oluşturduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Coşkun küreselleşmenin beraberinde sağlık alanındaki maliyet tablosunu etkilediğini belirterek; “ Bundan sonra öğrencilerimiz hemşirelik mesleğini aydınlatacaklar. Bu yıl ki temada hemşireler değişim için önemli güç oluşturuyorlar. Eğer hemşireler etkili bakım verirlerse maliyeti ve harcamaları da azaltacaklar. Hastanelerin birinci basamağı olarak ne büyük yükünü biz çekiyoruz. Küreselleşmede bize bazı sıkıntılar getirdi. Dünya Sağlık Örgütü 2010 yılında bir hesaplama yapmış, 5 Trilyon dolar sağlık harcamalarına gitmiş ve bunun için kısıtlamaya gitmişler. Küreselleşmede devlet artık sağlık hizmetini özelleştirmiş böyle olunca da ne yazık ki hemşireler maddi anlamda sıkıntı yaşamaya başlamış ve az hemşire sayısı ile çok iş beklentisi hemşirelerde küskünlük, inanılmaz yorgunluğa yol açıyor. Ne yapılabilir? Hemşire sayısı çoğaltılabilir. Artık taşeron firmalar bile hemşire istihdam ediyor. Hemşire sayısı bir hastane için çok önemli çünkü onun temel taşı. Sadece hastane de değil. Birinci basamakta çok önemli. Yani maliyeti azaltmak için hastalıktan önce sağlığı korumak geliştirmek önemli. “Toplum Sağlığı Hemşireliği” diye bir kavramımız var. Bu okulda, aile ziyaretinde olabiliyor. Bulaşıcı olmayan hastalıkların erken tanısı olabiliyor, Örneğin meme kanseri, rahim ağzı kanseri bunların erken tanısı, bilinçlendirme, eğitim danışmanlık, bağımlıkları ortadan kaldırma, kronik hastalıklarla baş edebilme tüm bunlar birinci basamakta eğitim danışmanlık halledilebilirse o zaman bu insanlar hastaneye hizmet almaya gelmeyecekleri için otomatikman hizmet ve maliyet azalabiliyor.”
İSTATİSTİKLERLE HEMŞİRELER
Prof. Dr. Coşkun ayrıca Türkiye’de şu anda 2013 verilerine göre aktif olarak çalışan hemşire sayılarına ilişkin de şu bilgileri verdi: “ 2013 yılının Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye’de 139 bin 544 hemşire var. 53 bin 427 ebe var. Toplamda ise 192 bin 971 ebe. Aşağı yukarı 200 bine yakın ebe - hemşire aktif olarak çalışıyor. Bunların çok azı birinci basamakta aile hekimliği sistemi içinde. Türkiye’de 100 bin kişiye düşen ebe-hemşire sayısı 252 kişi. AB ortalamalarına göre ise 836 bu rakam. Yani neredeyse 4 katı daha fazla. Açık buradan fark edilebilir. Türkiye’deki hemşirelik Avrupa ortalamasına göre çok da istediğime göre değil. Bence hemşirelerin en önemli sıkıntısı yaptığı işin ödüllendirilmemesi. Yani onların onuruna ve yaptığı işe saygı göstermek gerekiyor. Burada da ekip yaklaşımı önemli” dedi.
Etkinlik düzenlenen mini konserle son buldu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.