Halk Salığı Uzmanı Dr. Dinççağ: "Her Hastanın Sağlık Dosyası Olmalıdır"

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, hastalıkların teşhisinde hekimlerin en önemli veri kaynağı hastaların özgeçmişi ve soygeçmişlerine ait bilgiler olduğunu hatırlatarak her hastanın sağlık dosyasının olması gerektiğini belirtti.

Türkiye’de mevcut medulla uygulamalarında hastaya ait böyle bir bilgi içeren sağlık dosyaları mevcut olmadığına dikkat çeken Dr. Dinççağ, "Ancak her sağlık kuruluşu kendi geçmişine ait bilgileri saklamaktadır. Bu eksiklik özellikle kronik hastaların teşhisinde hekim için oldukça sıkıntı ve zorluklar oluşturmaktadır. Oysa hastanın geçmişine ait bilgileri, yapılan tıbbi müdahaleler, çekilen film ve diğer radyolojik tetkiklerin verilen tedavilerin bilinmesi hekimin daha kolay teşhis koymasını sağlayacağı gibi ortaya çıkabilecek bir çok risk ve hataları da önleyecektir. Bu tür verilerin hekimlerin elinde olmaması dolayısıyla hekimler hastaların hatırlayabildiği kadar bilgi ile yetinmektedir. Ayrıca bu konuda bilgi sahibi olmayan yaşlı ve okuryazar olmayan pek çok hastada tanı koyulmasında zorluklar yaşanabileceği gibi tekrar gereksiz tetkik ve tahlil yapılmakta ve sağlık giderleri artmaktadır" dedi.

"SİSTEME EKLENECEK BU VERİLER SAYESİNDE SAĞLIK BÜTÇELERİNDE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE TASARRUF SAĞLANABİLİR"

Bugün Türkiye’de 50 milyar lirayı bulan sağlık bütçe açıklarının önlenebilmesi için önemli bir gider kaynağı olan gereksiz tetkik ve tahlil yapımının önlenmesi sağlık dosyaları ve hasta için yapılan bir çok tetkikin sistemden muayene eden her hekim tarafından görülmesi ile önlenebileceğini ileri süren Dr. M. Emin Dinççağ, "Bu sayede tiroid testlerinin, kolesterol tahlillerinin, bir çok radyolojik tetkikin tekrar ve sık aralıklarla yapılması önlenebilir. Bunun sonucunda sistemin giderleri azaltılabilir.

İşe giriş muayeneleri, ehliyet muayeneleri, sağlık raporu alımında her sağlık kuruluşunun aynı tetkik ve tahlilleri defalarca yaptığı bilinmektedir. Sağlık doyası uygulamasıyla bu tekrarlar önlenebileceği gibi hasta için de gereksiz sağlık riskleri de ortadan kalkacaktır. Bu uygulama ile kronik hastalıkları olan şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve diğerleri hastalar tekrar tekrar ilaç muafiyet raporu alma zorunda olmayacaklar. Sistem bu hastalara yazılan ilaçlarda kendisi otomatik olarak muafiyet bilgisi ekleyebilecektir. Bu aynı zamanda gereksiz bürokrasiyi de azaltacaktır. Hastane kapılarındaki yığılım bir ölçüde azalabilecektir" diye konuştu.