Dr. Dinççağ: "Kilo Vermek Kolay Ama Destek Gerekli"
Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, kilo vermenin bir yaşam tarzı olduğunu belirterek, mutsuzluğun kilo aldırdığını ve kilo vermenin kolay olduğunu ancak destek gerektiğini hat...
Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, kilo vermenin bir yaşam tarzı olduğunu belirterek, mutsuzluğun kilo aldırdığını ve kilo vermenin kolay olduğunu ancak destek gerektiğini hatırlattı.
Yazın yaklaştığını, herkesi bir kilo verme, zayıf görünme arzusu sardığını ifade eden Dinççağ, "Gerçekten şişman biri için kilo vermek hem estetik hem de sağlık yönünden çok faydalıdır. Ancak kilo kontrolü için insan bedenine eziyet edecek derecede sıkı diyet yapmak kilo vermeyi kolaylaştırmıyor. Çünkü, kilo vermek için eğitime konu hakkında bilgi sahibi olmaya ve psikolojik desteğe ihtiyaç vardır. Bunlar yapılmaz ise yapılanların gelip geçici, insanı bıktıran çile haline dönüştüğünü bu konuda çaba gösteren herkes bilir" dedi.
Şişmanlığın, çok yemek yemenin tamamen insan psikolojisi ile ilgili bir alan olduğunu söyleyen Dinççağ, "Kilo vermek isteyen bu psikolojik hazırlanmayı yapmadan başladığı her kilo vermek girişimi mutsuzluk ile sonuçlanacaktır. Defalarca kilo vermek için niyet etmiş, başlamış ancak başarılı olamamış birçok insan vardır. Bu tür çabaların sonunda başarısızlık, umutsuzluk, obezitenin en büyük nedenidir. Kilo vermek isteyen herkesi,önce yeme ve içme davranışları konusunda bilgilendirmek ve bunun psikolojisini çözmek gerekir. İştah ve çok yeme, çevresel ve psikolojik süreçlerin sonucudur. Kişiyi yemek yemek için teşvik eden iştah çağlayanını durdurabilmek için psikolojik destek en başta yapılması gerekendir. Birden aşırı kısıtlamalar ve yasak ile karşılaşan şişman bir kişi, zayıflamak yerine psikolojik hırpalanma ve aksi sağlık sorunları ile karşılaşacak ve mutsuz olacaktır" diye konuştu.
Dr. Dinççağ, "Yine kilo kontrol programlarında, yeme içme fizyolojisi konusunda yeterli bilgi verilmemiş kişinin kilo vermesi mümkün değildir. Bu konuda iştah,iştahı artıran gıdalar, bunların sindirim sistemi üzerindeki etkisi, iştahı etkileyen diğer çevresel faktörler, doyma ve doygunluk ile ilgili bilgiler kişiye verilerek yapılan işin nedeni, niçini iyi anlatılmalı yapılanların mantığı bilimsel bir şekilde öğretilmelidir. Kilo verme işlemi, sadece zayıflamak isteyenin iradesine ve yaptıklarına bırakılmamalı, kilolu insana hem psikolojik hem bilimsel destek sağlanmalıdır. Bu sayede beslenme programı yanında beyinden salgılanan ve iştahı etkileyen hormonların kontrolü sağlanabilir" şeklinde konuştu.
Kilo vermenin bir yaşam tarzı olduğuna dikkat çeken Dr. Dinççağ, konuşmasını söyle tamamladı: "Bu yaşam tarzında çok yağ tüketilmesi, yemek sofralarını hayatın merkezine koymak ve konuşma ve sohbetleri hep yemek üzerine kurgulamak, yemek sofralarını hep hedef gibi algılamak, hayatın tadının tuzunun hep yemek üzerine kurulu olduğunu kabul etmek şişmanlığın ve obezitenin en büyük nedenidir. Mutsuzluk kilo aldırır. Hayatın diğer tatlarını keşfetmek, yemenin, içmenin sadece ihtiyaç olduğunu düşünmek, az yemenin bir erdem olduğunu kabul etmek bu sorun için koruyucu tedbirdir. Doyma duygusu yemek başlarken oluşur, doyma eylemi ise tüketim sonunda olur. Kilo vermenin sağlıklı bir davranış olduğunu kabul eden herkes kolayca kilo verebilir ancak psiko-biyolojik destek şarttır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.