Burun Estetiğinde Yeni Trend Doğal Görünüm
Uzmanlar, en fazla talep gören estetik operasyonlardan burun estetiğinde yeni trendin doğal görünüm olduğu belirtiyor.Burun, yüzün merkez noktasında bulunduğu için insanların en fazla dikkatini çeken...
Uzmanlar, en fazla talep gören estetik operasyonlardan burun estetiğinde yeni trendin doğal görünüm olduğu belirtiyor.
Burun, yüzün merkez noktasında bulunduğu için insanların en fazla dikkatini çeken organlardan birisidir. Bu nedenle orada meydana gelen farklılıklar hemen göze çarpmaktadır. Bu tür bozuklukları düzeltmek için uygulanacak yöntem ise burun estetiği ameliyatlarıdır. Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nazmi Bayçın, burun estetiği konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Opr. Dr. Nazmi Bayçın açıklamalarına, “Düzgün bir şekle sahip ve yüzle orantılı bir burun o kişiye gerçekten ek bir güzellik katar. Aynı burun orantısız bir yapıya sahip ise o zaman da kadının güzelliğine, erkeğin de yakışıklılığına gölge düşürebilir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin herkes iyi bir görüntüye sahip olmak ister. Ancak kadın yüzü erkeğe oranla çok daha kibar göründüğü için şekilli bir burna sahip olmak kadınlar açısından çok daha önemlidir. Burnunun yüzü ile oranlı ve düzgün şekilli olması kadına daha sempatik bir hava katar. Burun estetiğinden bahsedilince bu alan kapsadığı birkaç konu ile ‘rinoplasti’ ameliyatı diye adlandırılan estetik burun ameliyatını da içine alır” diyerek başladı.
“BURUN SADECE GÖRSEL OLARAK ETKİLEMEZ, VÜCUTTA ÖNEMLİ İŞLEVLERİ VARDIR”
Opr. Dr. Bayçın, “İnsanların estetik görünümlü bir burna sahip olma isteklerinin dışında, burun tıkanıklığı, nefes alma zorluğu, horlama gibi sorunlar da burun ameliyatı olmak için geçerli sebepleri oluşturur. Burun estetiği ameliyatında burna şekil vermenin dışında, eğer kişide horlama, burun tıkanıklığına sebep olan septum deviasyonu ve burun eti büyümesi diye tanımlanan konka büyümesi de mevcutsa bu sorunlara yönelik işlemler de aynı zamanda gerçekleştirilmelidir. Çünkü burun, görünüm olarak yüzde ciddi bir estetik etki oluşturmasının, dışında asli işlevleriyle kişi için oldukça önem arz eder. Koku alma duyumuz burun tarafından yerine getirilir. Nefes alırken vücuda havanın alındığı ilk organdır. Kişilerin birbirinden farklı ses tonlarına sahip olmaları da burnun iç yapısından kaynaklanır” dedi.
AMELİYAT TEKNİKLERİ VE FARKLARI
Dr. Bayçın, burun estetiği ameliyatları yani rinoplasti konusunda da detaylı açıklamalar yaptı. Dr. Nazmi Bayçın rinoplasti teknikleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Burun estetiği ameliyatlarında açık rinoplasti ve kapalı rinoplasti olmak üzere başlıca iki teknik uygulanmaktadır. Mini-rinoplasti ya da mikrorinoplasti teknikleri ise aslında açık rinoplasti ya da kapalı rinoplasti tekniklarinin yapılan işlemin büyüklüğü ve kullanılan aletlerin türüne bağlı olarak yapılmış tanımlamalardır. Mini-rinoplasti ya da mikrorinoplasti, hem açık rinoplasti ile hem de kapalı rinoplasti ile uygulanabilir. Burada teknikler arasında yapılan karşılaştırma, herhangi bir tekniği savunmak ya da öne çıkarmak amacıyla yapılmamalıdır. Estetik burun ameliyatı teknikleri, asla cerrahın becerisinin önüne geçemez. Gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatından elde edilecek güzel sonuçlar uygulanan tekniğin hangisi olduğundan çok cerrahın becerisi ile ilgilidir. En iyi tekniği, cerrahın en hakim olduğu teknik olarak tanımlamak en doğrusu olacaktır” diye konuştu.
Dr. Bayçın açık rinoplasti ile ilgili olarak, “Açık rinoplasti tekniğinde iki burun deliği arasındaki bölmenin dışta kalan kısmından ‘^’ şeklinde bir kesi yapılarak ameliyata başlanır. Burun derisi yukarıya doğru sıyrılır ve bütün kemik ile kıkırdak yapılar açığa çıkarılır. Ameliyat direkt ve net bir görüş altında gerçekleştirilir. Açık rinoplasti tekniği uygulandığında tüm anatomik yapılar göz önünde olduğu için hata yapma ihtimali çok daha düşüktür. Her iki taraftan da ne kadar kıkırdak çıkardığınız, geride ne kadar kıkırdak kaldığı, kalan kıkırdakların eşit ve simetrik olup olmadığı net bir şekilde görülebilir. Gerçekleştirilen tüm işlemler çıplak gözle görülerek yapıldığından dolayı hiç bir şey şansa bırakılmaz. Açık rinoplasti, kapalı rinoplasti tekniğine göre burnu şekillendirmek için çok daha çeşitli ve zengin uygulamalar yapma imkanı sunar. Böylece burun kıkırdakları üzerinde zayıf olan alanlar, dışarıdan bakıldığında çökük hissedilen noktalar, kıkırdaklardaki eğrilikler ve şekil bozuklukları rahatlıkla tespit edilebilir. Simetrik bir yapı oluşturmak için buralara kıkırdak destekleri kolaylıkla yerleştirilebilir. Yerleştirilen destekleyici parçaların sağa sola kaymaması için de bu destekler bulunduğu bölgeye dikişler ile tutturulabilir. Açık rinoplasti tekniğinin sağlamış olduğu bu imkanlar ile buruna kazandırılmak istenen şekil daha iyi yakalanabilir. Sonradan kendini gösteren şekil bozuklukları gibi arzu edilmeyen sonuçların önüne geçilebilir. Burundan nefes alma problemi olan hastaların hemen hemen hepsinde septum deviasyonu da vardır. Septuma müdahale edilmesi gereken hastalarda açık rinoplasti tekniği çok daha iyi bir çalışma imkanı sağlar. Açık rinoplasti ile burun içindeki septumun en derinde kalan noktaları da görülebilir ve septumun tamamına hakim olunabildiği için en uzak bölgelere ulaşılarak rahatça işlem uygulanabilir” şeklinde bilgi aktardı.
Dr. Bayçın kapalı rinoplasti tekniği konusunda ise “Kapalı rinoplasti tekniği, burun estetiği ameliyatı teknikleri içinde en uzun zamandır uygulamada olan tekniktir. Kapalı rinoplasti tekniği uygulamasında ise burun deliklerinin içinden kesi yapılır ve aletler bu kesilerden içeriye sokularak problem içeriden yapılan müdahaleler ile çözülmeye çalışılır. Kapalı rinoplasit ameliyatlarında işlemler, burun içindeki kemik ve kıkırdak yapılar net olarak görülmeden, bir bakıma körleme ve el yordamıyla yapılır. Kapalı rinoplasti konusunda deneyimi fazla olan cerrahlar güzel sonuçlar da alabilmektedir. Kapalı rinoplasti tekniğinin dezavantajı, kısıtlı görüş alanında yapıldığı için istenilen şeklin yakalamasının biraz şansa kalmasıdır. Bu nedenle de kapalı rinoplasti ameliyatlarının sonrasında rötuş niteliğinde ikinci bir düzeltici işlem gerekme ihtimali daha fazla olabilir” bilgilerini verdi.
Dr. Nazmi Bayçın iki teknik arasında seçim yapmak konusunda ise “İki teknik arasındaki fark cerrahın hangi tekniğe daha çok hakim olduğuyla ile ilgilidir. Bu bir kişisel tercihtir. Her cerrah en iyi bildiği, inandığı, kendini güvenli hissettiği yöntemle en iyi sonucu alır” ifadelerini kullandı.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI KAÇ YAŞINDA VE KİMLERE YAPILABİLİR?
Opr. Dr Nazmi Bayçın, kimlerin bu ameliyatlar için uygun olduğu ve kaç yaşında yapılabileceği ile ilgili olarak şunları kaydetti:
“Burun estetiği ameliyatlarının meydana getirdiği olumlu etki, yüzünüzün şeklinin ve ifadesinin değişeceği ya da kaybolacağı, yüzün bambaşka bir görünüm kazanacağı, yüzünüzün mükemmel ve kusursuz bir hal alacağı, hayallerini kurduğunuz yüz ve burun şekline kavuşacağınız, insanların size daha ayrıcalıklı davranacağı, hayatınızda her şeyin daha iyiye, daha güzele gideceği şeklinde yorumlanmamalıdır. Burun estetiği ameliyatı olmak isteyen adaylar, öncelikle kendilerini ameliyat olmaya sevk eden nedenleri detaylı olarak analiz etmeli ve bu ameliyattan ne tür bir beklenti içinde olduklarını düşünmelidirler. Ameliyat için uygun kişiler, ameliyattan olağanüstü bir beklentisi olmayan, kusursuzluk ve mükemmeliyet arayışında olmayan, gerçekçi düşünen, gerçekleri idrak edebilen, o anki burun şeklinden daha iyisini, daha güzelini kabullenebilecek olgunluğa, bilince sahip olanlardır. Burun estetiği için uygun yaş sınırı kemik ve kişilik gelişimi ile ilişkilidir. Klasik olarak SIMON tipi hasta grubu, yani açılımı S (Single, bekar), I (Immature, henüz zihinsel olgunluğa ulaşmamış), M (Male, erkek), O (Overexpectant, gerçek ötesi, aşırı beklenti sahibi), N (Narcissistic, narsistik kişilik özelliğinde olan) özelliklerini üzerinde taşıyan adaylar, burun estetiği ameliyatı için uygun aday niteliğinde değildir. ABD’de estetik cerrahlar ile psikologların yapmış olduğu ortak bir çalışma sonucu, saymış olduğum bu beş özellikten ikisine sahip hastaların yarıya yakın bir kısmı, üçüne sahip hastaların ise yarısından fazlasının, yapılan ameliyatın kendileri için memnun edici olmadığı saptanmıştır. Bu nedenle ameliyat adayları için her şeyden önce bedensel ve zihinsel gelişimin tamamlanması beklenir. Bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda, burun estetiği ameliyatı 17-18 yaşından itibaren her yaşta yapılabilir. Adayın, ameliyat kararını, etrafındaki insanların eleştirel, teşvik edici ya da engelleyici etkisinden sıyrılarak, tamamen kendi özgür iradesiyle alması, bunun sonucu ameliyat olması gerekir.”
“BURUN AMELİYATI OLDUĞUNUZ FARK EDİLMEMELİ”
Dr. Nazmi Bayçın, “İyi bir burun ameliyatı, bahsedilen konular göz önünde bulundurularak hem estetik bir güzellik kazandırmalı ve yüzün hatlarına uygun şekil yaratmalı, hem de yüzde yapay görünüm yaratmamalı ve de burnun asli işlevsel görevlerini de iyileştirebilmelidir. Başarılı sayılabilecek estetik burun ameliyatı, bu niteliklere muhakkak sahip olmalıdır. Yani böyle bir ameliyattan sonra yüzünüze bakan insanlar burnunuzun estetik ameliyat geçirdiğini fark edememeliler” açıklamasını yaptı.
"BURUN ŞEKLİ YÜZÜN DİĞER YAPILARI İLE UYUMLU OLMALI"
Burun ameliyatlarında yaşanan temel sorunlardan bir tanesinin estetik ameliyat sonrasında ortaya çıkan burun yapısının yüzde bulunan diğer unsurlar ile uyum içinde olmaması olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Bayçın, şöyle konuştu:
“Gerçekleştirilen burun ameliyatlarında doğal görünüm ise ancak yüzün diğer bölümleri ile uyumlu, abartılı olmayan ancak güzellik ve zarafeti de açığa çıkaran bir burun şekli oluşturmakla kazanılır. Burnumuz, yüzümüzde merkezde yer aldığı için, yüzde bulunan diğer yapılar olan gözler, kaşlar, alın, yanaklar, dudaklar ve çene ile görsel bir ilişki içindedir. Bu yapılar yüzde, kendi aralarında olduğu gibi burun ile de uyum içinde olmalıdır. Bu uyumu bozan herhangi durum ise yüzdeki dengeyi bozar ve olumsuz anlamda göze batar. Yüz hatları aslında çok güzel olan bir kişinin burnunda mevcut olan bir şekil bozukluğu, yüzün tüm güzelliğine gölge düşürür. Güzel bir burun ise yüz güzelliğine fazladan bir değer katar. Her insanın yüzü ve burnunun şekli birbirinden farklıdır. O halde her burun farklı bir çalışma olarak ele alınmalı, hem kişinin mevcut durumuna hem de burnun yapısına özel özgün tasarım yapmak gerekir. Birçok cerrah tarafından maalesef hala her hastanın burnuna aynı standart ameliyat teknikleri uygulanmaktadır ve bu durumda kişilerin burun ameliyatı oldukları uzaktan bile kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Bu durumda rahatsız edici yapay görünümlü bir burun şekli ortaya çıkarmaktadır.”
“HEYKELTRAŞLIK YETENEĞİ GEREKTİREN BİR SANATTIR”
Burun estetiği ameliyatlarını bir heykeltıraşın bir sanat eserini oluşturma sürecine benzeten Dr. Bayçın şöyle devam etti: “Burun estetiği ameliyatlarını gerçek anlamda gerçekleştirebilmek için bir heykeltıraş gibi bir sanat eseri ortaya çıkarırcasına dikkat, özen, bilgi, tecrübe ve yetenekle birlikte çalışmak gerekir. Burun estetiği ameliyatlarındaki standart yapılan uygulamalarda burun küçültülür, sırtındaki kamburluk alınır, ucu inceltilip biraz da yukarıya kaldırılır. Bu tarz tek tip operasyonlar neticesinde ise tipik yapmacık burun görüntüsü ortaya çıkar. Sokakta bu tarz buruna sahip çok sayıda insan görebilirsiniz. Oysa ameliyat sırasında buruna doğal bir görünüm kazandırabilmek için uygulanabilecek sayısız manevra vardır. Ameliyat yapılan o burnun spesifik olarak neye ihtiyacı varsa onun uygulanması gerekir. Örneğin vermek gerekirse burnun ucu çok kalkık görünüyorsa burnun ucu indirilmelidir. Burnun ucu ince görünüyorsa normale dönecek kadar genişletilmelidir. Burnun sırtı oyuksa dolgunlaştırılmalıdır. Ya da burna karşıdan bakıldığında sağa ya da sola doğru eğri duruyorsa eğrilik giderilmelidir. Kısacası, gerçekleştirilecek olan ameliyat ile doğal burun görünümü oluşturulmak isteniyorsa, burundaki problem ne ise o duruma özel bir tasarım ve çözüm üretilmelidir. Olabilecek en güzel şekli verme adına gereğinden fazla şekillendirmek de istenmeyen ve doğal görünmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu noktada da dikkatli ve tecrübeli olmak gerekir.”
KADIN VE ERKEKLERE GÖRE FARKLAR
Burun estetiği ameliyatlarının kadın ve erkeklerde ortaya çıkardığı farklara değinen Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nazmi Bayçın sözlerini şöyle tamamladı:
“Burun, erkekler için erkeklik karakterine uygun, bayanlar için güzel ve zarif olmalı. Yapılacak ameliyat bu nokta da dikkate alınarak planlanmalıdır. Kişiye özel çalışma yapılırken cinsiyete göre uygulama amacında farklılıklar oluşur. Bir erkeğe erkeksi karakterini yansıtacak bir görünüm sağlayacak burun tasarımı yapılırken bir bayana ona görünüm olarak güzellik ve zarafet katacak bir tasarım yapılmalıdır.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.