Türkiye’nin Göç Karnesi Masaya Yatırıldı
Suriyeli sığınmacıların hukuki statüsünün masaya yatırıldığı sempozyuma katılan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan V. Doç. Dr. Naim Demirel, Türkiye’nin son 15 yılda yaşadığı...
Suriyeli sığınmacıların hukuki statüsünün masaya yatırıldığı sempozyuma katılan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan V. Doç. Dr. Naim Demirel, Türkiye’nin son 15 yılda yaşadığı sosyolojik değişimi, “2000’li yıllara kadar göç veren bir ülkeyken şu anda göç alan bir ülke haline geldik” sözleriyle anlattı.
Türk ve Alman hukukunda Suriyeli sığınmacıların statülerinin konuşulduğu uluslararası sempozyum Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Açılış konuşmalarını Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan V. Doç. Dr. Naim Demirel’in yaptığı konferansta yerli ve yabancı çok sayıda katılımcı hazır bulundu. Türkiye’de özellikle yabancılar hukuku alanında hukuk fakültelerinin aktif çalışması gerektiğini söyleyen FSMVÜ Hukuk Fakültesi Dekan V. Doç. Dr. Naim Demirel, Türkiye’nin göç alan bir ülke haline geldiğini söyledi. Alınan göçler ile birlikte ekonomik, sosyal ve kültürel alanda problem oluştuğunu belirten Demirel bunları çözmeye yönelik hukuki düzenlemeler yapılarak önlem alınması gerektiğini ifade etti.
“TÜRKİYE SINIRLARI DIŞINDA STABİL BİR DEVLET KURULMALI”
Türkiye’nin göç almaya başlamasının sebebini bulunduğu konuma bağlayan Demirel, göç akını durdurmak için Türkiye sınırları dışında stabil bir devlet kurulması gerektiğine işaret etti. Bir ateş çemberinin içerisinde yaşadığımızı belirten Demirel, “Güneyimizde doksanlı yılların başından beri devletlerin içinde sürekli iç çatışmalar var. Uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalara dönüşmüş yapılar var ve devlet yapıları bozuldu. Savaştan kaçan insanlar ilk fırsatta en yakın olan ülkeye sığınıyorlar. Diğer taraftan da Türkiye bir geçit ülkesi olarak kullanılıyor. Eğer Avrupa’ya da gitmek istiyorlarsa geçici korumayla Türkiye’ye sığınıyorlar. Irak ve Suriye şu anda en fazla göç aldığımız ülkelerin başında geliyor. Daha önce Afganistan’dan gelenler oldu. Bulgaristan’dan da çok sayıda vatandaşlarımızın buraya gelişini gördük. Türkiye sınırlarının dışında stabil bir devlet kurulmadığı müddetçe bu akım devam edecek ve bu soruna çözüm arak zorunda kalacağız” şeklinde konuştu.
“İNSANLIK İÇİN BÜYÜK BİR ACI”
Vatanını terk etmek zorunda kalmanın bir insan için en büyük acı olduğunu düşündüğünü söyleyen FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, “Vatanı terk etmek zorunda kalmak insanlık için büyük bir acı. Biz kendi kültürümüzde bunu gurbet diye niteliyoruz. Gurbetin daha konforlu ve kazançlı bir hayat yaşamak üzere yapıldığı zamanlar da olmuştur. Ama memleketini, vatanını terk etmek zorunda bırakılmak başka bir şeydir. Bu durum, yaşayanlar için büyük bir acı kaynağı iken bunu yaşatanlar için de büyük bir zulüm olmaktadır’’ şeklinde konuşmasını sürdürdü.
“2 MİLYON YAKIN İNSAN GELDİ”
Suriye’deki savaş sebebiyle 2 milyona yakın insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirten Duman bu insanların büyük kısmının ülkemize sığındığına değindi. Suriye’den başka ülkelerden de göçün yaşandığını söyleyen Duman gelenlere yardımcı olmanın bir insanlık görevi olduğunu belirtti. İnsanların kendi topraklarından ayrılmalarına mani olmak gerektiği üzerinde duran Duman, “Çünkü onlar 2 türlü acı yaşıyorlar. Kendi vatanlarını terk etmek zaten büyük bir acıyken bir de ne ile karşılaşacaklarını bilmeden gittikleri yerin hayat şartlarında yaşamak zorunda kalıyorlar” diye konuştu.
“ALMANYA NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI”
Almanya ve Türkiye’ye çok sayıda mültecinin geldiğini ve bu konunun herkesi meşgul eden oldukça önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Alman ve Yabancılar Kamu Hukuku Avrupa Hukuku ve Devletler Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Stefan Oeter, Suriyeli mültecilerle Almanya arasında büyük bir sorun olmadığını söyledi. Ancak ülkeye çok fazla mülteci geldiği için Almanya’nın ne yapacağını şaşırdığını belirten Oeter, “Suriyelilerle özel bir ilişki kurmak onlara kolaylık sunmak istiyoruz ama o kadar büyük sayıda başka ülkeden gelenler var ki ne yağacağımızı tam olarak bilmiyoruz” dedi. Bütün Avrupa’nın Almanya da dahil olmak üzere iltica sistemiyle sorunlar yaşadığını belirten Oeter, bu durumun üstesinden gelmek için uğraşıldığının altını çizdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.