Sanık koca: Ben onun sarı saçlarına kıyamazdım
Hükümlü bulunduğu cezaevinden izinli çıkıp, boşanma davası açan eşi 23 yaşındaki Simge Alay'ı pompalı tüfekle öldüren, biri ağırlaştırılmış iki kez ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Olay, 25 Nisan 2016 yılında, Payamlı Mahallesi 5001 Sokak’ta meydana geldi. İlk evliliğinden iki çocuk dünyaya getiren Simge Alay, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Çocuklarının velayeti babalarına verilirken, Simge Alay, olaydan 8 ay önce, ailesinin karşı çıkmasına rağmen sevip, mutluluğu yakalayacağını düşündüğü Kadir Alay ile evlendi. Alay’ın hayatı, ikinci evliliğinin ilk günlerinden itibaren gördüğü şiddet nedeniyle kabusa döndü.
Bu süreçte karnından bıçaklanan Simge Alay, korktuğu için şikayetçi olamadı. İlerleyen günlerde şiddet görmeye devam eden Simge Alay, dayanamayıp boşanma davası açtı ve eşi hakkında şikayette bulundu. Bunun üzerine mahkeme, Kadir Alay’a uzaklaştırma cezası verildi ve çeşitli suçlardan arandığı tespit edilince de tutuklandı.
Evini ayıran Simge Alay’ın eşi Kadir Alay, hapis yattığı İzmir Aliağa’daki Şakran cezaevi’nden 18 Nisan 2016’da izinli çıktı. Evine giden Kadir Alay’a annesi Cemile Alay, eşinin Hakan Çakırca ile birlikte olduğunu söyledi. Bunun üzerine bir plan yapan Kadir Alay, eşi ve sevgilisinin cezaevinden izinli çıktığını anlamamaları için sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan ‘Şakran cezaevindeymiş gibi’ paylaşım yapıp, onların rahat davranmalarını sağladı.
Bundan habersiz Simge Alay’ı, sevgilisi Hakan Çakırca, olay gecesi motosikletiyle evine barıktı. Dışarada sohbet eden ikiliye, ağaç arkasında pusu kuran Kadir Alay pompalı tüfekle ateş açtı. Kadir Alay, eşi Simge Alay ve Hakan Çakırca’yı vurduktan sonra otomobille kaçtı. Simge Alay, olay yerinde yaşamını yitirirken, ayağından yaralanan Hakan Çakırca, hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.
Jandarmanın takibi sonucu Kadir Alay olaydan yaklaşık 4 ay sonra 22 Ağustos’ta yakalandı. Cumhuriyet Savcısı Özlem Eğridere, Kadir Alay hakkında ‘tasarlayarak eşini kasten öldürme’ ve ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından biri ağırlaştırılmış 2 kez ömür boyu hapis cezası istedi. Sanığa yardım ettikleri iddiasıyla Münir B., Faruk Ş., Üzeyir K., Aykan K. ve Miyase D. hakkında ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 5’er yıla kadar hapis cezası istendi.
İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün ilk kez görülmeye başlanan duruşmaya 5 tutuksuz sanık, Simge Alay’ın annesi Fevziye Korucu, babası Arif Korucu, avukatları Seda Ayaz Aksoy, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, sanıkların avukatları katıldı. Tutuklu sanık Kadir Alay, Muğla Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemiyle bağlandı. Sanık Kadir Alay, mahkemeye 17 sayfadan oluşan savunma dilekçesi gönderdiğini, onun dışında bir şey söylemek istemediğini, bundan sonraki duruşmalarına özel avukat katılacağını ve İzmir’e naklini istedi.
Ailenin avukatı Seda Ayaz Aksoy, sanığın yazılı savunmasını duruşma salonunda okunmasını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı hakim Tamer Bulam, sanığın mahkemeye gönderdiği 17 sayfalık yazılı dilekçeyi okudu. Hakim Bulam, sanık Alay’ın gönderdiği dilekçesinde şunları belirtiğini söyledi;
“Ben daha önce evlilik yaptım. İki çocuğum var. Eşimden boşandım. Facebook’ta gezinirken Simge ile tanıştım. Yazışmaya başladık. Ardından yüz yüze görüştük. Yaşı çok gençti. Sarı saçları beni etkiledi. Evli ve iki çocuğu olduğunu öğrenince şaşırdım. Kendisine biranda aşık oldum. Eşinin kendisini dövdüğünü, ters ilişkiye girdiğini ve ondan boşanacağını söyledi. Ben de kendisine evlenme teklifi ettim. Çoban Arif’in kızı olduğunu öğrendim. Babası buna karşı geldi. Babası beninle buluştuğunu öğrenince dövmüş. Simge eşinden boşandı. Ben de kendisini kaçırdım. Borç yapıp evlendim. Simgeyi ölecek kadar, deli gibi seviyordum. Yanında çok mutluydum. Biran yanından ayrılamıyordum. Eşim eski alışkanlıklarından bir türlü vazgeçmiyordu. Uyuşturucu ve Alkol kullanıyordu. Kendine çok zarar veriyordu. Uyuşturucu alınca kendinden geçiyordu. Sokakta alkol alanların yanında kaç kez alıp eve getirdim. Bugün kadar kendisine bir Tokat bile atmadım. Bir çocuk gibi kendisine bakıyordum. Uzun sarı saçlarına hayrandım, beni saçları mest etmişti. Köyde düğüne gittik. Küçük bir çocuk elinde iki bira ve not kağıdıyla geldi. Kağıtta ‘Ben Hakan, senden hoşlanıyorum’ yazıyordu. Orada olay çıkmasın diye bir şey yapmadım. Birkaç gün sonra Hakan yine arabasıyla evin balkonun önün gelip, ‘Sarı saçlım’ şarkısını yüksek sesle açıp dinlemeye başladı. Eşime Facebook’tan mesaj bile atmış. Hakan’ı bulup konuştum, benimle evli olduğunu bilmediğini, bir daha böyle bir şeyin olmayacağını söyledi. Evde biraz tartıştık, eşim benden şikayetçi oldu. Polisler gelip karakola götürdü. Orada kesinleşmiş cezam çıkınca cezaevine götürdüler. Cezaevindeyken bile ona çok iyi baktım. Parasız bırakmadım. Mektuplaşıyorduk. Son mektubunda benden boşanmak için dava açtığını söyledi. Ben de bunu kabul ettim. Cezaevinden izinli çıktım. Beni başkasıyla aldattığını öğrendim. Hakan’ın alkol aldırıp zorla tecavüz etmiş. Boşanma davasını da kendisi zorla açtırmış. Ben eşimi seviyordum. Birlikte yakaladığımda ikisini öldürürdüm. Hakan eşimden boşanmak için beni tehdit ediyordu. Herkes namus ve şerefi için yaşar. Hakan namusumu kirletti. Gözümden sakındığım eşimi kandırmış. Hasımlarım ve can güvenliğim için silah taşıyordum. Olay gecesi bindiğim aracın arkasından bir motosiklet geliyordu. Motosiklette Hakan ile eşim vardı. Önümüze geçtiler. Az ileride Hakan eşimi dövüyordu. Eşim can havliyle bağırıyordu. Tüfeği alıp yanlarına gittim. Eşim yerden kalkıp, Hakan’ı ittirdi. Ben önce korkutmak için havaya ateş ettim. Ardından ayaklarına doğru ateş ettim. Eşimin ölümüne neden olan Hakandır. Keşke eşim yerine Hakan ölseydi. Kendisi dışarıda rahat rahat dolaşıyor. Kendisinden bu olaylara neden olduğu için şikayetçi ve davacıyım” dedi.
Tutuksuz yargılanan 5 sanıkta üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Ayağından yaralanan Hakan Çakır ise ifadesinde, “Olay günü akşamı maktul Simge’yi kendime ait motor ile evinin önüne bıraktım, Simge motordan indikten sonra ateş edildi. Simge yere yığıldı. Sonra bana ateş edildi. Dönüp ateş edilen yere baktığımda bize 15 metre uzaklıkta, çam ağacının arkasında Kadir’i gördüm. Kadir, bize pusu kurmuştu. İlk ateş edildiğinde ne olduğunu anlamadım. Elektrik direklerinin patladığını düşündüm. Bizi vurduktan sonra 50 metre uzaklıktaki araca yürüdü. Araca yaklaşır yaklaşmaz araç hemen hareket etti. Araç sanırım önceden hazır haldeydi. İçinde biri var mı görmedim ama sanık araca yaklaşır yaklaşmaz hazır olan araç hemen hareket etti. Olaydan 3 gün önce sanık beni iki ayrı araçla takip ettiğini gördüm. Benim kendisini gördüğümü fark edince aracın koltuğunu yatırarak benden saklanmaya çalıştı. Sanık Kadir Alay’ı, Simge’yi birkaç defa dövmüştü. Simge, sanık tarafından bıçaklandığını bana anlattı. Simge’ye ‘bıçakladığımı kimseye söylemeceksin. Bıçağın üzerine düştüm, kazayla oldu diyeceksin. Eğer benim bıçakladığımı söylersen, seni de aileni de öldürürüm’ diye tehdit etmiş. Bunları Simge bana anlattı. Kadir’in kendisini tehdit ettiğini ve baskı yaptığını ve fuhuşa zorladığını söyledi” dedi.
Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesinin ardından, sanık Kadir Alay’ın tutukluluk halinin devamına, İzmir’deki cezaevine nakline karar verip duruşmayı erteledi.
EVLENME TEKLİFİNİ REDDEDEN BAŞKASINI DA VURMUŞ
Öte yandan eşi Simge Alay’ı öldürerek yanında bulunan Hakan Çakırcı’yı da ayağından vurduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Kadir Alay’ın 4 yıl önce de evlenme teklifini kabul etmediği için Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde, emlakçılık yapan 40 yaşındaki Banu Güney’i, otomobilinde bacaklarından pompalı tüfekle vurduğu ortaya çıktı. Bu olayla ilgili tutuklanan ve daha sonra tahliye Alay’ın bu davasının devam ettiği öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.