Mısır’daki İdam Kararlarını Protesto Ettiler
Şanlıurfa Dergah Camisinde, Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin idama mahkum edilmesi protesto edildi.Şanlıurfa’da, sivil toplum kuruluşları üyeleri,...
Şanlıurfa Dergah Camisinde, Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin idama mahkum edilmesi protesto edildi.
Şanlıurfa’da, sivil toplum kuruluşları üyeleri, cuma namazı çıkışı Dergah Camisi önünde Bangladeş ve Mısır’daki idamlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. Namaz sonrası bir araya gelen vatandaşlar ellerindeki pankartlarla slogan atarak idamı lanetledi. Sivil toplum kuruluşları adına açıklama yapan Hüseyin Bakırcı, Mısır’da gerçekleşen darbenin ardından hukuksuzluk ve adaletsizlik sebebiyle Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler mensubu 108 kişiye verilen idam kararını protesto için burada toplanmış bulunduklarını belirterek, “Kardeş ülke Mısır’da ilk bağımsız ve serbest seçimle cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi ve arkadaşlarına karşı işletilen haksız süreç sonucunda kabul edilemez bir karara imza atılmıştır. Verilen cezanın bir askeri cunta tarafından verildiği aşikar. Ayrıca, geçen Nisan ayında Mısır’da Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’nin de aralarında bulunduğu 14 teşkilat yöneticisine verilen idam cezaları onanmış ve Rabia Operasyonları Birimi davasında 48 kişi ise müebbet hapisle cezalandırılmıştı. Bu kararları veren sözde mahkemelerin askeri cunta tarafından gerçekleştirilen darbenin emrinde olduğu aşikardır. Bu kişilerin tek suçu o gün seçilmiş hükümete karşı yapılan darbeyi protesto için Adeviyye meydanında olmalarıdır” diye konuştu.
“BATI DÜNYASININ SESSİZ KALMASI EMPERYALİZMİN YANSIMASIDIR”
İdam kararları ve cezaların hiçbir şekilde insan hakları, özgürlükler ve adaletle bir ilgisi olmadığını vurgulayan Bakırcı, şunları söyledi: “İnsanların temel hak ve hürriyetlerinin ayaklar altına alındığı bir karardır. Yaşanan bu hukuk dışı süreçte Batı’nın sessiz kalması elbette ırkçı emperyalizmin izlediği stratejinin bir gereğidir. Zaten aynı güçler darbe sürecine de destek vermişlerdir. Mısır’da olup bitenleri sadece bir hukuk skandalı olarak değerlendirmek elbette yanlış. Yaşanılan süreç, yeryüzünün enerji kaynaklarını yağmalayarak, kendinden olmayan insanları ücretli köleler haline getirerek, kendilerine itaat etmeyenleri de imha ederek mevcut dünya düzenini işleten ırkçı emperyalizmin örtülü işgalinin yansımasıdır. Alınan bu kararın Mısır’ı bir iç savaşa sürükleme ihtimali de bizi endişelendirmektedir. İşgalci İsrail’e komşu olan ülkelerde yaşanan bu sıkıntılı süreçlerin tek kazananın İsrail olduğu aşikar. ABD ve İsrail ile stratejik müttefik olan ülkelerin yaşanılan süreçle ilgili bir tepki koyamaması ya da ortaya konulan tepkilerin cılız kınamadan ibaret kalması bu oyunun bir parçasıdır.”
Mısır’da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu sözde mahkeme kararlarının mutlaka durdurulması gerektiğini aktaran Hüseyin Bakırcı, konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Ayrıca, birlikleri bozulmuş halde olan İslam toplumlarının yöneticilerinin batının boyunduruğu altından kurtulup yeniden İslam birliğini tesis etmek için bir araya gelmeleri gerekmektedir. Yaşanan bu zulümlerin son bulması için derhal bir adım atılmalıdır.”
Dergah Camisinin önünde toplanan kalabalık basın açıklamasından sonra dağıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.