Alperen Ocaklarında görev değişimi

Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Aydın ve Nazilli Teşkilatlarında görev değişimi yaşandı. Mevcut Alperen Ocakları Nazilli İlçe Teşkilatı Başkanı Burak Yaşar, Aydın İl Başkanı görevine; Yaşar'ın yerine ise Alperen Ocakları Nazilli İlçe Başkanlığı görevine Mehmet Akif Yıldız atandı. Devir teslim töreni dün, Alperen Ocakları Nazilli Şubesi'nde gerçekleşti. Devir teslim töreninde ;  Alperen Ocakları Teşkilatlanmadan Sorumlu  Genel Başkan Yardımcısı Kürşat Mican, BBP Aydın İl Başkanı Ertan Gökçe,  Alperen Ocakları Aydın İl Başkanlığı'na atanan Burak Yaşar, Alperen Ocakları Nazilli İlçe başkanlığına atanan Mehmet Akif Yıldız hazır bulundu. Alperenler, İzmir'den Nazilli'ye gelen Genel Başkan Yardımcısı Kürşat Mican'ı  bina önünde tekbirler eşliğinde karşıladı.

"GENÇLER ECDADINI BİLMEZSE OLMAZ"

Yasin-i Şerif okunmasının ve Şehitler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından teslim törenine geçildi. Mircan, Kur'an-ı Kerim-i 3 kere öperek başlarına koyan İl ve İlçe Başkanlarına görevlerinde başarılar diledi.  Daha sonra gazetecilere terör olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Kürşat Mican,  "Terörün fazlalaşacağını biz panellerde dile getirmiştik. Çözüm süreci değil çözülme süreci olduğunu Büyük Birlik Partisi Genel Merkezi olarak illerde ve ilçelerimizde bunları dile getirdik. Lakin bizi burada dikkate almadılar. Biz bu konuda haklı çıkmak istemezdik. Ama zaman gösterdiki biz yine haklı çıktık. Liderimizin yetiştirmiş olduğu genel merkez yöneticilerimiş bu işi önceden sezmişlerdir. Bu iş bu zamana kadar geldi hendekler kazıldı oradaki belediyeler kepçe ile yolları kazarak mühimmatları, bombaları döşedi. Rusya tarafından özel yetiştirilmiş keskin nişancılar doğuya yerleştirildi. Demirtaş'ın özel hastanelerinde tedavi gördüklerini herkes biliyor. Allah'ın izniyle bu millet bunun üstesinden gelecektir. Yöneticilerimiz sürekli kandırıldık, aldatıldık diyor. Siz bu millete hizmet ettik iddiasında bulunabilirsiniz. Yol yaptık, hastane yaptık, cami yaptık diyebilirsiniz. Lakin bu devleti ve milleti bizim kadar sevemezler. Biz burada yanlış birşey söylemeyiz. Devlet bizim devletimiz. Bizde bu geminin içerisindeyiz. Gemi battığı zaman hepimiz bu gemi içinde batacağız. Bizi bundan sonra dikkate almalarını istiyoruz. Ben uzun zamandan beri Türkmendağına gidip geliyorum. Türkmendağı ile ilgili de aynı raporları sunduk. Bizi dikkate almadılar. Türkmendağı düşme safhasına geldi. Halep gitti. İşte yine aynı yanıtı verdiler. Bizi orada kandırdılar. Cemaat kandırdı seni, orada kandırdılar burada kandırdılar. Her yerde kandırdıldık diyerek böyle bir politika yürütülümez. Bizim devletimizden ricamız artık Alperenleri dikkate alsınlar. Alperenler gerçek manada bu ülkenin evlatlarıdır. Gecesini gündüzüne katarak milletinin selameti devletinin bekası olarak uğraşıyorlar. Cenab-ı Allah bu milleti gaflet uykusundan uyanmayı nasip etsin. Bütün milli kimliğimiz bitti sayılacak konuma geldi. Gençlerimiz, tembel ve bencilleşti. Bu gençliği bu duruma biz mi getirdik. Sanki bu dünyadan başka bir dünya yokmuş gibi yaşam devam ettiriliyor. Bu milletin dirayeti kalmadı. Gençliğimiz kötüye gidiyor. Buna dur demek zorundayız. Gençlerimiz bizim geleceğimiz. Gençlerimiz Rabbini, ecdadını, peygamberini bilmezse olmaz" diye konuştu.

Kaynak: Veysel Karahan