Eğitim-bir-sen Genel Başkanvekili Selvi:

Eğitim-bir-sen Genel Başkanvekili Selvi:

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, 2014-2015 eğitim-öğretim yılsonu değerlendirmesinde bulundu.Selvi, “Eğitim-öğretim alanında olumlu bazı adımların atılmasıyla birlikte eğitimin ve eğiti...

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, 2014-2015 eğitim-öğretim yılsonu değerlendirmesinde bulundu.

Selvi, “Eğitim-öğretim alanında olumlu bazı adımların atılmasıyla birlikte eğitimin ve eğitim çalışanlarının birçok sorunu çözüm beklemektedir. Yeni döneme kadar, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararların uygulanması başta olmak üzere, “Genel Yetkili” sendika olarak, eğitim çalışanlarının huzuru ve istihdamı, milletimizin geleceği ve ülkemizin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması için aşağıdaki sorunların çözümünü istiyoruz” dedi.

Selvi, birçok Avrupa ülkesinde sorgulanan karma eğitim mecburiyetine son verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır” ifadesini kullandı.

"KAMU GÖREVLİLERİNE KILIK-KIYAFET DAYATMA UYGULAMASINDAN VAZGEÇİLMELİDİR"

Selvi şunları dedi:

“Yıllardır kamusal alan yalanıyla kadınlara ve kız öğrencilere yönelik uygulanan kılık ve kıyafet dayatmaları, Eğitim-Bir-Sen’in çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra başlattığı, kamuoyu desteğini ortaya koyması bakımından bir ilk olan kampanya sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza ve sonrasında ortaya koyduğu sivil itaatsizlik eylemi neticesinde kamuda çalışan kadınlara yönelik ‘başı açık’ dayatmasına son verilmiş, kadının kamu hizmetine katılımında önemli bir eşik aşılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık ve kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Kamu görevlilerini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu görevlilerine de kılık ve kıyafet dayatmasından bir an evvel vazgeçilmelidir.”

"ÖĞRETMEN ATAMASI, İHTİYACI KARŞILAYACAK ŞEKİLDE YAPILMALIDIR"

“Demografik veriler ilköğretim çağındaki nüfusta artışın durduğunu ortaya koysa da halen mevcut norm kadro esaslarına göre 128 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Ağustos ayında 47 bin öğretmen ataması yapılacak olsa bu sayının ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu açıktır” diyen Selvi, eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olması olduğunu vurgulayarak bu nedenle, öğretmen atamasının, ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması için imkânların zorlanması gerektiğini bildirdi.

"ŞÛRA KARARLARI BİR AN EVVEL UYGULANMALIDIR"

Selvi şunları kaydetti:

“Alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi, değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, öğretmenlere 4 yıla bir yıpranma payı verilmesi, Osmanlı Türkçesinin Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması, ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması başta olmak üzere, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan tüm kararlar hayata geçirilmelidir.”

"MÜFREDAT DEĞİŞTİRİLMELİDİR"

“4+4+4 eğitim sisteminin başarıya ulaşması için müfredatta temel değişiklikler yapılmalı ve insanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerler, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınmalıdır” diyen Selvi şu ifadelere yer verdi:

“Sadece temel eğitimde değil, yükseköğretim de dâhil, eğitim ve öğretimin her kademesinde demokrasilerde ve çoğulcu bir yapıda olmaması gereken ve gerçekte herhangi bir etki de oluşturmayan ideolojik endoktrinasyonun sona erdirilmesini amaçlayan çoğulcu düşünmeyi ve farklılıklara saygıyı, empatiyi hedefleyen bir müfredat değişikliği elzemdir.

Öğrencilerimizin, özgüvene sahip, dürüst ve güvenilir, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, rekabetçi, girişken ve iş birliğine açık, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır.”

"İSTİHDAMDA GÜÇLÜK ÇEKİLEN YÖRELERDE GÖREV YAPAN EĞİTİM ÇALIŞANLARINA EK TAZMİNAT VERİLMELİDİR"

İstihdamda güçlük çekilen yörelerde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik teşvikler öngörülmesi gerektiğini vurgulayan Selvi, isteksiz, gönülsüz ve mecburiyete dayalı olarak görev yapan çalışanların gönüllülük ve isteklilik katsayısının ve toplumsal hayata katkı ve katılımlarının artırılması için çalışma şartları iyileştirilmesi ve kendilerine ek tazminat ödenmesi gerektiğini ifade etti.

"ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİDİR"

Selvi şöyle devam etti:

“17.04.2015 tarihli ve 29329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’yle, bu konuda beklenen yönetmelik değişikliği beklentisi sona ermiş bulunmaktadır. Ancak yeni yönetmelik bazı sorunlu alanları çözüme kavuşturmuş ise de beraberinde bazı yeni sorunlar getirmiş; çözüm bekleyen bazı konuları ise yine çözümsüz bırakmıştır.

Aday öğretmenlere ilişkin düzenlemeye karşı, 6528 sayılı Kanun taslağından itibaren dile getirdiğimiz kaygı ve çekincelerimizin görmezlikten gelinerek aynı yaklaşımın şimdi yönetmeliğe de sirayet ettiğini görüyoruz. Aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçiş uygulanacak yazılı ve sözlü sınava katılmak için adaylık sürecinde performans değerlendirmesinde başarılı olmak şeklinde bir ön şartın varlığı, aday öğretmenlerin yoğun bir idari baskı altına alınmasının yanında pamuk ipliğine bağlı bir iş güvencesini beraberinde getirmiştir.

Öğretmenlere uygulanacak rotasyon konusunda, Bakanlığın hiçbir bilimsel çalışma yapmaksızın, öğretmenlerin çalışma hayatını olumsuz etkileyecek, aile bütünlüğünü bozacak, dolayısıyla eğitimin üretim kalitesini düşürecek bir uygulama anlayışından uzak durulmalıdır. Öğretmenlerin aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeleri hakkında, Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerinin uygulanacağının öngörülmesi, Bakanlığın teşkilat yapısı ile öğretmenlik mesleğinin niteliği ve icrasından kaynaklı farklılıkların dikkate alınmak istenmediğini ortaya koymaktadır. Özellikle çerçeve yönetmelikteki hüküm karşısında, aile birliği mazereti kapsamında 3 yıl şartının varlığı, eşi özel sektörde çalışan öğretmenlerimiz yönünden aile bütünlüğünün sağlanmasını neredeyse imkânsız hale getirmiştir.

Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde sorun teşkil eden hususların giderilmesi ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için Bakanlıkça yeni sorunlara kapı aralamayacak şekilde gerekli değişiklikler yapılmalıdır.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.