Afganistan’da Kabil Askeri Lisesi’ne Teknik Donanım Desteği

Kabil Askeri Lisesi’nin kazan dairesi ve 200 KVA’lık trafosunun kurulumu Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından tamamlandı.

1935 yılında Türkiye tarafından kurulan ve 1940-1950 yılları arasında eğitimci-danışman olarak Türk subaylarının görevlendirildiği Kabil Askeri Lisesi Afganistan’ın en eski eğitim kurumu olarak biliniyor. Söz konusu kurum askeri personel açığının giderilmesi açısından önemli bir boşluğu dolduruyor.

Çağın gereklerine uygun, modern bir eğitim tesisi olarak Türkiye Cumhuriyeti tarafından yeniden inşa edilen Kabil Askeri Lisesi’nin ana hizmet ve eğitim binalarına son olarak; kazan dairesi ve 200 KVA’lık trafo kuruldu. Açılış ve teslim merasimi TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve Afganistan tarafından yüksek düzey katılım ile gerçekleştirildi.

Törene TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam’ın yanı sıra Afganistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı temsilcileri, Milletvekilleri İnayatullah Babur Farahmand, Muhammed Yusuf Sabir ve Enver Sadat, Kabil Askeri Lisesi Komutanı Tuğgeneral Hayır Muhammed Havri, Kabil Hamid Karzai Havaalanı Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır, TİKA Doğu ve Güney Asya, Pasifik ve Latin Amerika Daire Başkanı Dr. Rahman Nurdun, TİKA Kabil Koordinatörü Süleyman Şahin, Kabil Eğitim Yardım Dayanışma Komutanı Tuğgeneral Şafak Gök ve çok sayıda subay ve askeri okul öğrencisi katıldı. Törende TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Kabil Hamid Karzai Havaalanı Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır, ve Kabil Askeri Lisesi Komutanı Tuğgeneral Hayır Muhammed Havri bir konuşma yaptı.

Kabil Askeri Lisesi Komutanı Tuğgeneral Havri konuşmasında tamamlanan eserler için TİKA aracılığıyla Türkiye’ye teşekkürlerini sunarak Kabil Askeri lisenin tarihinin oluşturulmasında Türkiye’nin önemine ve yerine değindi. Programın devamında ise Kabil Hamid Karzai Havaalanı Komutanı Bakır, iki ülkenin derin tarihine değinerek hali hazırda Türkiye’nin Afganistan’daki Askeri alanda yapılan faaliyetleri anlattı.

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ise, konuşmasında bu toprakların ata toprağımız olduğunu ve bu toprakların tarih boyunca büyük medeniyetler ve büyük alimler yetiştirdiğini vurgulayarak, TİKA ve Türkiye tarafından yapılan faaliyetlerin bir yardım olmadığını, aksine bir kardeşin bir kardeşiyle var olanı paylaştığı anlamına geldiğini ifade etti. Program hatıra fotoğrafı çektirilerek binanın gezilmesi ile sona erdi.