SAHİP ÇIKILMASI GEREKEN TARİHİ MİRASLARIMIZ
Ülkemiz hepsi birbirinden kıymetli tarihi değerlere ev sahipliği yapıyor. Üstelik M.Ö 12000. yıldan son 100 seneye değin yaşanmışlık izleri mevcut. Böylesine tarihi zenginliğe sahip çok ülke yok. O yüzden de aslında çok şanslıyız. Öğrenecek ve bunları dünya ya öğretecek çok birikimimiz var. Tabi bu binlerce yıllık tarihimizi tanır sahip çıkarsak bu mümkün. Öncelikli yaşadığımız yer ve çevresinden başlamak lazım. Kaç yıl önce hangi medeniyetler yaşamış. Neler yapmışlar. Bize hangi eserleri bırakmışlar. Geçimlerini ne ile sağlamışlar. Tüm bu yaşadıklarından alınacak dersler neler. Tarihe meraklı olmayanlar için bile bu öğreneceklerimiz geleceğimizi şekillendirmede faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Gelelim yaşadığımız yer ve çevresine. Türkiye’de hangi il veya ilçede yaşarsak yaşayalım muhakkak yakınlarında geçmişte yaşanmışlara ait tarihi değerler bulunmaktadır. Buna kesinlikle eminim. Bütün bu tarihi eserlerimizi geçmişten bugüne ve geleceğe birer emanet olarak görmek lazım. Emanete hıyanet ise bize, inancımıza, kültürümüze hiç bir şeyimize yakışmaz.
Yakınlarımızda Aydın ili sınırları içerisinden seçtiğim bazı tarihi miraslarımızdan bahsetmek istiyorum. İnşallah hak ettikleri değerleri bulur ve sahip çıkılırlar.
Nazilli Dualar köyü tarihi camii
Dualar mahallesi, Karıncalı dağının Nazilli ve Kuyucak’a bakan eteklerinde bulunmakta. 100 metre rakımda ovayı geniş bir manzara açısıyla gören bir konumda. Ana yolların dışında kalan bir bölgede olmasından dolayı da sakin bir köy. Pirlibey ile Mescitli köyleri arasında. Araştırmacı yerel basınımızın haberi ile öğrendiğim camii yi ben de gidip görmek istedim. Camii yakın zamana kadar ağıl olarak kullanılıyormuş. Gerçekten inanması güç. Kalem işi süslemelere sahip en az 100 yıllık bir camii yi böyle görmek üzücü. Aydın ili içerisinde böyle kök boya ile süslenmiş tarihi camii çok fazla yok. Bu bakımdan da nadir olan bir camii. Süslemelere sahip duvar sıvaları her geçen gün yerlerinden kopup düşmekte ve yok olmakta. İnşallah en kısa zamanda yetkililerce sahip çıkılır. Konservasyon ve restorasyonu halinde Nazilli’nin tanıtımında büyük katkı sağlayacak tarihi bir değerimiz.
Mursallı tarihi Rum kilisesi
Mübadeleden önce Aydın’ın önemli ticaret merkezlerinden olan Germencik’e bağlı Rum köyü Mursallı, bugün de hem ticari açıdan, hem de mübadil yerleşimi olarak önemini koruyor. 30 Ocak 1923 nüfus mübadelesi anlaşmasından sonra Yunanistan’ın Grebene Kentiyle köylerinden gelen mübadillerin elinde önem kazanan Mursallı’da yaklaşık iki bin kişi yaşıyor. O dönemlerde yapılmış Rum kilisesi günümüzde kaderine terk edilmiş. Çok bakımsız durumda. Ve her geçen gün harap halini almakta.
Ülkemizin en önemli özelliklerinden biri de her din den, her inançtan izlere sahip olması.
Kazandere Dülger konağı
Yakın dönemlere kadar Bozdoğan köylerinde yaşamış, 30 yıl kadar önce de ölmüş Milas’lı bir sanatkâr olan Mustafa DÜLGER’in en önemli eseri bu konak. Mustafa DÜLGER, başta Kazandere köyündeki kendi konağı olmak üzere birçok köyde ev ve çeşmeler yapmış. Tüm bu yapılara sanatını yansıtmış. Özellikle kendi evi olan bu konağı doğadan elde ettiği kök boyalarla süslemiş ve kabartmalar kullanmış. Evin mimari yapısının diğer evlerden çok farklı olduğu görülüyor. En güzel eseri bu evi diyebiliriz.
Her yerde rastlanmayan mimari yapıları ve süslemeleri ile şu anda hayatta olmayan zamanının bir sanatkârıdır Mustafa DÜLGER. Öyle bir sanatkar ki antik Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin özelliklerini evlerine yansıtmıştır. Böyle bir ustaya saygı açısından bu evler restore edilip iyi bir şekilde korunmalıdır.
Bozdoğan Kavaklı Tümülüsleri
Bozdoğan Kavaklı köyü Akçay vadisindeki üç büyük tümülüse ev sahipliği yapıyor. 2000 yıllık bu mezar odalar muazzam bir işçilikle yapılmış. Hâlâ yeni yapılmış gibi duruyor. Ne var ki kısa yoldan zengin olmak isteyen, ne dini ne milli hiç bir değeri önemsemeyen insanımsılar tarafından mezarların iç kısmı yıpratılmış ve soyulmuş. Ülkemizde az bilinen hatta hiç bilinmeyen tarihi yerler definecilerin tehdidi altında. Maalesef acı gerçek. Bu yüzden de bence göstermek ve tanıtmak lazım. Tümülüslerin etrafı, içi temizlenir ve ışıklandırma yapılırsa ziyaretçiler en az 2000 yıl önce yapılmış muazzam yapıları görme şansına sahip olur. Bozdoğan Kavaklı köyü, tümülüsleri ve tarihi yapılarıyla çok ilgi çekici bir yer haline gelebilir.
İsimdaşı Sultanhisar Kavaklı köyü örneğinde olduğu gerekli düzenlemeler yapılırsa Arapapıştı kanyonuna gidecek olan ziyaretçiler muhakkak 2000-2500 yıllık tümülüsleri görmek isteyeceklerdir. Kahverengi tabelaların da yönlendirmesiyle Kavaklı köyü tümülüsleri ve Kazandere köyünü gezen ziyaretçiler oradan Arapapıştı kanyonuna geçerek harika bir tur yapmış olacaklar.
Davutlar Kurşunlu manastırı
Kurşunlu Manastırı’nın 11. yüzyıl Bizans yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Anadolu'da Hristiyanlığın başlangıcından itibaren ulaşılması zor, muhteşem doğal güzellikleri olan yerlerde manastırlar yapılmış. Kurşunlu manastırı da dağda çam ağaçlarının arasına gizlenmiş bir noktada. Yapılar büyük tahribat görmüş. Yıkık dökük vaziyette. Her yerinde defineci çukurları var. Kültürel miras olarak korunup kollanması gerek. Restorasyon da yapılırsa turizme kazandırılabilir. Manastır daha önce gitmiş kişilerin yardımı ile bulunabiliyor. Yolu çok çok kötü. Yol üzerinde Meryemana kanyonu ve Davutlar deniz manzarası görülebilmekte.