Nazilli'de protokol krizi, kavgaya döndü
Nazilli'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen uluslararası kutlama törenlerinde protokol krizi yaşandı.
Nazilli Belediyesi Sosyal İşler Müdürü Fatih Demir, MHP bir grup tarafından darp edildi. Olay yerinde görüntü çeken gazeteciler ise isimleri bilinmeyen bir grup tarafından ölümle tehdit edildi.
Belediye binası önünde düzenlenen tören sırasında MHP İlçe Başkanı Zafer Keskin'e protokolde yer ayrılmadığını öne süren bir grup MHP'li, Nazilli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Fatih Demir'i tören alanından belediye binasına çağırdı. Protokolde neden yer ayrılmadığını soran bir MHP Yönetim Kurulu üyesine, "Siz hangi sıfatla bana hesap soruyorsunuz" diyen Fatih Demir, önce tehdit edildi. Daha sonra bir grup tarafından tören alanından uzaklaştırılan Sosyal İşler Müdürü, çıkan arbede sırasında darp edildi. Tören alanında Kaymakam İbrahim Küçük'ün konuşması devam ederken Sosyal İşler Müdürü Fatih Demir, belediyeye çağrılan ambulansla Nazilli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olay yerinde görüntü çeken muhabirler ise saldırganlar tarafından ölümle tehdit edildiklerini duyurdu. Arbede sırasında kavgaya müdahale eden bir grup, yaşananları görüntülemek isteyen basın mensuplarını da tehdit ederek "Önce aklınızı, sonra canını alırız" dedi.
Keskin, "Tehdit söz konusu değil"
Olayın ardından Nazilli MHP İlçe teşkilatında basın toplantısı yapan Zafer Keskin “Basın mensuplarına herhangi bir tehdit söz konusu değil. Basın mensuplarının işini yapmasına saygılıyız böyle bir anlaşılmazlık olduysa da üzüntülerimi ifade ediyorum” dedi. Yaşananları tatsız bir olay şeklinde değerlendiren Keskin, basın mensuplarına karşı bir tavırlarının olmadığını aksine orada partili olmayan bazı kişilerin tehdit olayını gerçekleştirdiğini açıkladı.
Partisinin İlçe binasında gazetecilerle bir araya gelen Keskin, şu şekilde konuştu:
"Biz de böyle bir şey yaşansın istemezdik. Bizimle alakalı bir olay da değildi aslında ama bize yıkılmaya çalışılıyor. Kim tarafından neden bizim üstümüze yıkmaya çalışılıyor onu da anlayamıyoruz. Yaşanan olaylar karşısında üzgünüz arkadaşlar ilk önce bunu söylemek istiyorum. Bu yüzden sizi çağırdım. Bunu belirtmek için. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Nazili İlçe Teşkilatı olarak gazeteci ve basın mensuplarıyla sürekli bir arada olan onların yaptığı haberlerle kamu oyunun nabzını tutan kişileriz. Bunun da bu şekilde devam etmesini canı gönülden istiyoruz. Size karşı da bir tavrımız yok. Timuçin orada ufak bir şey yaşandı. Kim tarafından yaşandığını da bilmiyorum. Bizim seninle görüşmemizin ardından arkada bir şey olmuş galiba kim olduğunu ve neden böyle bir şey yaptığını da bilmiyoruz. Bizimle alakası olan bir arkadaşta değil ama bu işlerde hep bi kahraman çıkar yani kahraman olmaya çalışan birileri çıkar. Olay yanış anlaşılmadan ibaret. Olaylar Milliyetçi Hareket Partisini yıpratmaya yönelik olarak çıkartılıyor. Şüphemiz yok artık bu gün bundan önceki olaylarla birlikte bu işin birileri tarafından kasıtlı çıkarıldığını ve kasıtlı büyütülüp sürüklenmeye çalışıldığını da ele veriyor. Hep birlikte bir karar aldık çünkü elimizde net sabit ve geçerli büyük deliller var. Bunları biz kendi aramızda görüşüp gerekli mercilerle birlikte gerekeni yapacağız. Önemli olan burada bunun kim tarafından neden yapıldığını öğrenmek. Bunu da ortaya çıkaracağız. Bizi hiç kimse hedef tahtası haline getirmesin özellikle de basın mensubu arkadaşlardan bunu rica ediyorum. Çünkü bizim basınla hiç bir sıkıntımız yok olamaz da biz bu yolda hep birlikte yürüyoruz."
"KENDİ İÇİMİZDE BU İŞİ ÇÖZECEĞİZ"
Açıklamasında Nazilli Belediyesi veya Başkan Haluk Alıcık ile partisinin sürekli istişare halinde olduğunun altını çizen Keskin, olayın kendi iç meseleleri olduğunu savundu. Kavganın eksik yapılmış bir organizasyon sonucu çıktığını hatırlatan Keskin, "Kimsenin bu dava üzerinden haysiyetsiz ve şerefsizce hareket etmesine izin vermem. Babamda olsa ne izin veririm ne taviz veririm. Herkes yapması gerekeni yapacak. Nazilli ilçe başkanı olarak bugün ki görevim neydi benim protokole gitmek ben de üstüme düşeni yaptım ve gittim ama bana ayrılan koltuk yoktu. Ama ben bu olayı dillendirmek istemiyorum. Tekrar söylüyorum bu benim ailevi meselem. Oradaki kişi benim Nazilli Belediyemin bir kurum müdürü ben de ilçe başkanı olduğuma göre mülki amir olduğuma göre böyle bir hesap sorma yetkisini kendimde görüyorum. Böyle bir yetkim de var. Bu hesabı da sordum ona verdiği cevap ve cevap verme şekli çok yanlış. Yanlışın sonrasında da bu seviyeye geldi olaylar. Kendi içimizde bu işi çözeceğiz. Hesapta verilecek. Biz de hesap vermemiz gereken mercilere hesabımızı raporumuzu yazacağız. Bu bizim kendi meselemiz biz hallederiz sıkıntı olmaz. Herkes yaptığı görevi layıkıyla yapacak. Belediye ve Belediye Başkanımızla bir sorunumuz yok. Organize şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Fikir alışverişimiz istişarelerimiz devam ediyor. Nazilli Belediyesinin ve belediye başkanımın her zaman arkasındayım. Eksik yapılan bir iş yüzünden bu olay buralara kadar geldi. Biz yaptığımızı yapmadık demeyiz yapmadığımızı da yaptık demeyiz bu da böyle bilinsin. Biz nasıl davranıyorsak karşımızdakilerin de o şekilde davranmasını istiyoruz. Bu kurum müdürü olabilir, siyasi parti mensubu olabilir, akrabam olabilir, annem babam olabilir fark etmiyor benim için eksiği eksikle kapamaya çalışıyorlar. Bu o müdür için değil sadece etrafımdakilerden kim olursa olsun bunu kimsenin yapmaya hakkı yok hele ki bu kuruma yapmaya hiç hakkı yok" diye konuştu.
Öte yandan, Nazilli Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Sosyal İşler Müdürünü ziyaret eden Başkan Yardımcısı İbrahim Özkan, olayın kendi iç meseleleri olduğunu söyledi. Fatih Demir'in kendisini darp eden şüphelilerden şikayetçi olup olmayacağı ise merak konusu oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.