Nazilli’de Gezi kararı için ses yükselttiler: “Gezi umuttur, hapsedilemez”
Nazilli Demokrasi ve Barış Platformu gezi davasıyla ilgili kararı protesto etmek toplandı. Gezi kararının hukuksuz olduğu ifade edilirken, “Gezi umuttur, hapsedilemez” vurgusu yapıldı.
Gezi davasıyla ilgili verilen karara karşı Türkiye'nin dört bir yanından tepkiler devam ediyor. Nazilli’de, Nazilli Demokrasi ve Barış Platformu gezi davasıyla ilgili kararı protesto etmek için Belediye Meydanı’nda toplandı.
“Geziyi savunuyoruz. Karanlık gider, Gezi kalır” yazılı pankart eşliğinde düzenlenen eylemde katılanlar, “Faşizme karşı omuz omuza ve Direne direne kazanacağız, karanlık gidecek, gezi kalacak sloganları atarak karara tepki gösterdi.
Kamuoyuna yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
25 Nisan 2022 Pazartesi günü Çağlayan Adliyesinden çıkan, Gezi davası kararı ile adalet bir kez daha katledilmiş, ülke tarihine kapkara bir sayfa daha eklenmiştir.
“GEZİ KARARI HUKUKSUZDUR!”
Her şey 2013 yılının bir bahar günü 'üç, beş ağaç' ile başlamıştı. Ancak İstanbul'un son yeşil alanlarından birisinin daha, betonlaştırılmasına karşı çıkanlara reva görülen amansız şiddete duyulan tepki, milyonların eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi ile birleşerek o ağaçların yeşeren dalları gibi kısa sürede tüm ülkeyi sarıp sarmaladı.
Demokrasiye, adalete, özgürlüğe susamış her yaştan, her kimlikten, her düşünceden, her inançtan, her meslekten milyonlar dayanışmayı, karşılıklı saygı ve sevgiyi, kardeşliği temel alan bir toplumsal direnişe, GEZİ'YE imza attılar.
“HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞ!”
Gezi; kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden, ayrımcılıktan beslenenler için elbette ki en büyük tehditti. Bunun için İstanbul'un son yeşil alanlarından birine sahip çıkmak için vatandaşlık görevini yapanların şahsında Gezi’nin değerlerini hedef almaktan vazgeçmediler. Bitmeyen bir nefret silsilesi yarattılar.
Hem 2014 yılında hem de 2019 yılında açılan davalarda tüm yargılananlar beraat etmesine rağmen, siyasi iktidarın dayatması ile oluşturulan kurgu iddianamelerle yeni bir dava yarattılar. Bugüne kadar 20 hakimin değiştiği davayı Gezi’den, Gezi'nin değerlerinden intikam alma aracına dönüştürdüler.
Sonuçta Pazartesi günü, birisi daha önce iktidar partisinden milletvekili aday adayı olmak üzere 3 hâkimden oluşan mahkeme heyetinin verdiği kararla 4,5 yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise 18'er yıl hapis cezası verilmiştir.
13. Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı oy kullanan üyenin şerhinde de ifade edildiği üzere "karara esas alınan dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde" olduğu, dolayısıyla "hükme esas alınamayacağı", "aksi kabul edilse dahi kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı", yargılanan kişilerin "üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil de bulunmadığı" dosya kapsamından açıkça görülmekteyken hükmolunan bu karar, yargının Gezi Parkı eylemlerini itibarsızlaştırmak, suçla ilişkilendirmek ve öç almaya yönelik bir araç olarak kullanılmaya çalışıldığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
“FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!”
Tüm kamuoyu çok iyi biliyor ki; Gezi hakkındaki karar dünkü mahkeme değil, çok daha önce iktidar tarafından siyasi olarak verilmiştir. Gezi, karanlığa mahkum edilmek istenen bu ülkenin aydınlık geleceğidir. Gezi, suskunluğa mahkum edilmek istenen bu ülkenin nefesidir. GEZİ, tüm farklılıklarına rağmen bu ülkede demokrasiden, adaletten kardeşlikten, barıştan yana olanların çok sesli korosudur. Öyle de kalacaktır. Hiçbir lekeleme çabası, hiçbir hukuksuz karar bu gerçeği değiştirmeye yetmeyecektir.
“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER, YA HİÇ BİRİMİZ!”
Bizler, tamamen kurgu iddianamelere, milyonların direnişi Gezi’yi lekelemeye dayanan, kolluk kuvvetlerinin gaz bombalı şiddetine karşı kullanılan maskeyi, deniz gözlüğünü, sargı bezini delil sayan bu kararı kabul etmiyoruz.
“GEZİ UMUTTUR, HAPSEDİLEMEZ!”
Gezi hepimize baskılar, zorluklar karşısında dayanışmanın, birbirimize kenetlenmenin, omuz omuza vermenin gücünü göstermiştir.
Gün Gezi’nin değerlerine daha sıkı sarılmanın günüdür. Gün Gezi’de kaybettiğimiz canlarımızın, gençlerimizin anısına sahip çıkma günüdür.
Gün ülkede egemen hale getirilmeye çalışılan hukuksuzluğa, zorbalığa karşı 1 Mayıs'ta alanları doldurma günüdür.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.