Aydın'da zeytin verimi 2004 yılının gerisine düştü!

Aydın'da zeytin verimi 2004 yılının gerisine düştü!

İklim değişikliğiyle birlikte artan ortalama sıcaklıklar ve yetersiz yağışlar, diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de zeytin üretimini olumsuz etkiledi. 1968- 2018 yılları arasında 12 şehirde zeytin veriminin nasıl değiştiğini inceleyen yeni bir araştırmaya göre, bazı şehirlerde zeytin verimi 50 yıl önceki seviyelere geriledi.

İklim değişkenlerinin zeytin verimi üzerindeki etkisini inceleyen yeni bir çalışmaya göre, son 50 yıldır Türkiye zeytin üretiminde önemli rol üstlenen 12 şehirde zeytin verimi azaldı. Konuya ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Sevil Acar, “Ekolojik koşulların uygunluğu nedeniyle tüm dünyada tüketilen zeytinin ve zeytinyağının çok büyük kısmı, Akdeniz ülkelerinde üretiliyor. Örneğin 2020-2021 sezonunda, küresel sofralık zeytin üretiminin neredeyse yüzde 80’i altı Akdeniz ülkesi tarafından gerçekleştirilmişti: İspanya, Mısır, Türkiye, Cezayir, Yunanistan ve Fas.

Aynı sene, küresel zeytin üretiminin yüzde 14’ü Türkiye’de gerçekleşti ve Türkiye en büyük üçüncü üretici oldu” dedi. Akdeniz Havzası’nın iklim değişikliğinin olumsuz etkileri karşısında en hassas bölgelerden biri olduğuna dikkat çeken Sevil Acar, “Bölge, ortalama küresel sıcaklık artışına kıyasla daha fazla ısınıyor. Nitekim şu ana kadar yapılan araştırmalar, özellikle artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar nedeniyle, Akdeniz’de zeytin veriminin azalma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor” diye ekledi.

Verim tüm kentlerde düşüş eğiliminde

 Türkiye’de zeytin üretiminin, çoğunlukla ülkenin Akdeniz kıyılarında ve Akdeniz ikliminin etkili olduğunu hatırlatan ve Dr. Oğuz Tutal ile gerçekleştirdikleri araştırmaya ilişkin bilgi veren Acar, “Üretim, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa gibi bazı Güneydoğu Anadolu şehirlerinde gerçekleşiyor. Daha ılık geçmeye başlayan kışların etkisiyle, Güney Marmara’da da zeytincilik daha mümkün hale geldi. Bu çalışma, iklim değişikliğinin bu bölgelerdeki zeytin verimini ne şekilde etkilediğini ekonomik perspektiften inceleyen ilk araştırma” dedi.

Araştırma kapsamında, 1968-2018 yılları arasında sürekli olarak zeytin üretiminde önemli rol oynayan, meyve veren zeytin ağaçlarının en az yüzde 1’inin bulunduğu şehirlerin (Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Gaziantep, Hatay, İzmir, Manisa, Mersin ve Muğla) incelemeye alındığını belirten Acar, “Çalışmanın bulguları, 50 senede zeytin dağılımının fazla değişiklik göstermediğini, ancak Bursa, Çanakkale ve Muğla dışındaki tüm kentlerde, verimin düşüş eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor” bilgisini Verdi.

Bazı kentlerde zeytin verimi, 50 yıl önceki seviyelere geriledi

Çalışmaya göre en büyük üreticiler olan Aydın, Balıkesir ve Manisa’da 50 yıl boyunca üretimde dalgalanmalar yaşanmışsa da, son yıllarda kayda değer düşüş gözlendiğini belirten Acar, “Çanakkale, Gaziantep ve Mersin gibi bazı örneklerde ise zeytin verimi 50 yıl önceki seviyelere gerilemiş durumda. Örneğin Balıkesir’de, 1968-1970 yılları arasında ağaç başına 15,7 kilogram olan zeytin verimi, 2016-2018’de 16,7 kilogram olarak tespit edilmiş. Kısacası, aradan geçen 50 senede tarım teknolojilerinde yaşanan tüm gelişmelere karşın verim yalnızca yüzde 6 artmış.

Aydın’da 2000’lerin başında ulaşılan rekor verim, özellikle son yıllarda gözlenen keskin düşüşler ışığında geride kalmış görünüyor. Son verilerde verim, 2004-2006 yılları arasındaki zirve seviyelerden yüzde 17 daha düşük gözleniyor. Manisa’da ise bu azalma çok daha vurucu seyrediyor. 2016-2018 yılları arasındaki ağaç başı verim seviyeleri, 1986-1988 yıllarındaki zirve noktasına kıyasla yüzde 45 daha düşük. Bu düşüş eğilimi örneklemin tamamında gözleniyor” ifadelerinde bulundu.

Tarımsal kuraklık artacak, ekonomi daralacak

İklim etkilerinin 21’inci yüzyıl süresince ne seviyelere ulaşacağını ortaya koyan projeksiyonların yer aldığı G20 İklim Risk Atlası’na göre, acilen harekete geçilmediği takdirde, Türkiye’de tarımsal kuraklık 2050 yılına kadar yüzde 37 artacak. Sıcak hava dalgaları ise yaklaşık yüzde 4 daha uzun süreli olacak. İklim değişikliğinin bu gibi olumsuz etkilerinin sonuçları ise zeytin verimi ile sınırlı kalmayacak. Atlas’a göre, sera gazı emisyonlarının düşürüldüğü senaryoda dahi, 2050 yılında Türkiye’nin su ihtiyacı, kuraklık nedeniyle yaklaşık yüzde 47 artabilir.

Zeytin için ideal koşullar kayboluyor

İklim değişikliğiyle birlikte sıcaklıkların artışının ve yağışların azalmasının yanı sıra, en yüksek ve en düşük sıcaklıklar arasındaki farkın açılmasının, zeytin verimini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer aldığına vurgu yapan Prof. Dr. Sevil Acar, “15°C ve 20°C arasındaki sıcaklıklar, yüksek zeytin verimi için en olumlu koşulları yaratıyor. Zeytin ılık kışları ve çok sıcak ya da çok nemli olmayan yazları seviyor. Sıcaklıkların 40°C’nin üzerine çıkmasından zarar gördüğü gibi, çok soğuyan havalar konusunda da hassas” dedi.

(Dünya Gazetesi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.