Atlet Öğretmen Matematiği Sporla Sevdirdi
Bu yıl 38'incisi koşulan Vodafone İstanbul Maratonu'nda yaş kategorisinde 1'incilik elde eden Ayşegül Yılmaz, asıl mesleği olan sınıf öğretmenliğiyle öğrencilerine matematiği sporla sevdirdi.
Aydın'ın İncirliova ilçesindeki Erbeyli İlkokulunda görev yapan 39 yaşındaki 2 çocuk annesi Yılmaz, 9 yaşından itibaren babasıyla düzenli olarak yaptığı koşuları, bu yıl nisan ayında babasını kaybetmesinin ardından maraton koşularına, şampiyonluğa ve asıl mesleği öğretmenliğe taşıdı.
Emekli astsubay olan babasının yaşamını yitirmesinin ardından onunla hayattaki en büyük paylaşımlarından olan günlük koşuları artırarak sürdüren Ayşegül Yılmaz, 1 Ekim'de ASICS Çeşme Weekend Yarı Maratonu'nda 2'ncilik, 29 Ekim'de Muğla'nın Ortaca ilçesinde düzenlenen Uluslararası Dalyan Caretta Run Maratonu'nda 1'incilik ve son olarak 13 Kasım'da "15 Temmuz Şehitleri için Koşuyoruz" sloganıyla düzenlenen Vodafone 38'inci İstanbul Maratonu'nda da yaş kategorisinde şampiyonluk elde etti.
Atletizm ve sporla ilişkisini öğretmenlik mesleğinde de kullanmaya başlayan Ayşegül öğretmen, özellikle 1'inci sınıfa giden öğrencilerine temel matematik bilgilerini eğlenerek, sıkılmadan öğretebilmenin yolunu da sporla buldu.
Ders, bahçede koşuyla başlıyor
Sabahki ilk ders saatini öğrencilerine okul bahçesinde ısınma koşuşu yaptırarak başlatan Yılmaz, o yaş grubu çocuklar için sıkıcı ve zor gelebilen 1'den 100'e kadar 1'er, 2'şer, 3'er ritmik saymaları da bu sırada eğlenceye dönüştürüyor.
Ayşegül Yılmaz, küçük öğrencilerin 40 dakika boyunca sınıfta oturarak dersi takip etme zorunluluğunun yarattığı sıkıcılığa çözümü de onları sıra kenarlarına çıkararak, dersi spor hareketleri yaptırarak işlemekte buluyor.
"Çocuklar çok mutlu oluyor"
AA muhabirinin de derse konuk olduğu Ayşegül öğretmen, ders ve spor arasında kurduğu ilişki ile maraton koşularında elde ettiği başarıları anlattı.
Günlük hayatının önemli bir parçası olan sporu ve koşuyu, küçük yaştaki öğrencilerinin enerjilerini açığa çıkartabilmeleri ve bu sayede sıkılmadan derse devam edebilmeleri için kullandığını ifade eden Yılmaz, öğrencilerinin sporla ders işlemekten çok mutlu olduklarını söyledi.
Ayşegül Yılmaz, düzenli spor yapmanın insanı daha enerjik yaptığını, çocukların da daha kolay öğrendiklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Öğrencilerin sandalyede oturmaları yerine daha çok hareket etmelerini sağlıyorum. Kendi deneyimlerim sonucunda çocukların daha çok hareket ettiklerini, hareket etikten sonra öğrenmelerinin daha güçlü olduğunun farkına vardım. En başta 1'inci sınıf öğrencilerinin derslerde çok sıkılmamaları için ilk 2 ay boyunca ilk dersimizin 10 dakikası dışarıda ısınma turu yaptık, 2-3 tur koştuk. Isınma hareketleri yaptık. Parmak kaslarımızı geliştirmek için hareketler yaptık."
Öğrencilerinin hem ders öncesi hem de ders sırasında yaptıkları hareketler sayesinde okula daha mutlu ve isteyerek geldiklerini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Çocuklar sınıfa geldiklerinde çok mutlu oluyor. Derse daha bir heyecanla başlıyorlar. Hatta ertesi gün, 'öğretmenim bugün spor yapmayacak mıyız' diyorlar. Matematik derslerinde ritmik sayma çocuklar için sıkıcı. 1-2 diye başlıyoruz. 1'den 100'e kadar sayıyoruz, 10'ar 10'ar sayıyoruz. Bunu yaparken öğrenciler sıkılıyor. Onda da şöyle bir şey yaptım, monoton bir ders işleme şeklinden çok, farklı bir şey yapmak istedim. Onun için onlarla beraber ritmik saymayı hareketler eşliğinde yaptık. Ders işleniş sırasında monotonluğu biraz daha yok etmek için çocuklar yaparak, yaşayarak, eğlenerek, matematiği severek öğrensinler diye onlarla birlikte sıraların yanlarına geçip ısınma hareketleriyle beraber ritmik saymalar yapıyoruz. Çocuklar çok mutlu oluyor. Sıkılmıyorlar ve saymadan keyif alıyorlar. Matematik dersini seviyorlar. Sporun gerçekten de öğrenmede çok büyük etkisi var. Enerjilerini atmış oluyorlar. Sporun matematikte olumlu yönde bir geri dönüşü oldu."
Ayşegül öğretmeni duygulandıran koşu
Ayşegül Yılmaz, maraton koşularında elde ettiği derecelere ilişkin ise yarışmalarda koşmaya, babasının acısını hafifletmek için başladığını söyledi.
Bugüne kadar koştuğu maratonlar içerisinde İstanbul Maratonu'nun kendisi için anlamının çok büyük olduğunu ifade eden Yılmaz, "Babam koşmayı sevdirdi. Onu kaybettikten sonra da onun acısını bir şekilde hafifletmek için, onu gururlandırmak için koşmaya karar verdim. Maraton günü geldi heyecanlıydım. Zorlanabilir miydim? Maratonun duvarları vardır, 28'inci ve 32'nci kilometrelerde bırakanlar, kramp geçirenler oluyor çünkü. Benimki rüya gibiydi. 30 kilometreye kadar arkadaşlarımla koştum. Babamın anısının yanında 15 Temmuz şehitlerinin de anıldığı bir yarış olması beni etkiledi. Onun için de koştum bu yarışta. Tarif edilemez bir duyguydu. Yarışmada 1'inci oldum. 42 kilometre koştum ama inanın o duyguyla 10 kilometre daha koşmak istemiştim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.