ADD Nazilli’den 9 Ekim’e Özel Duyarlılık

GÜNAY PABUŞÇU-Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Nazilli Şubesi, 9 Ekim Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinin 83. yıl dönümü dolayısıyla ilçenin çeşitli noktalarındaki billboardları Atatürk görselleriyle süsledi. “9 Ekim 1937’de Atatürk bugün Nazilli’deydi” pankartlarıyla bu özel günde farkındalık yaratan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Şafakta Nalan Ayas ve üyeleri bu davranışıyla takdir topladı. 

Nazilli Sümer Basma Fabrikası’nın ilçenin sahip olduğu bir hazine olduğunu vurgulayan Başkan Ayas, Atatürk’ün mirasına sahip çıkılmadığını söyledi. Sümer Bank’ın kaldırılmasıyla Nazilli’ye büyük zarar verildiğini belirten Başkan Ayas, Nazilli’nin yanlış özelleştirme politikalarına kurban edildiğini belirtti.
Günün anlam ve önemine ilişkin olarak şube binasında basın açıklamasında bulunan Başkan Ayas, Sümer Basma Fabrikası’nın tarihi ve sosyal önemine dikkat çekti.

“İşçiler dünya standartlarında haklara sahipti”
Sümer Fabrikası 25 Ağustos 1935 ‘te temeli atılmış; 1937 ‘de tamamlanmış ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından 9 Ekim 1937 tarihinde üretime açılmıştır diyerek açıklamalarına başlayan Başkan Ayas, ”1934 yılında genç Cumhuriyetimizin birinci 5 yıllık kalkınma planının uygulanmasına başlanmış bu planla Anadolu’daki şehirleri top yekün kalkındıracak olan bu sosyal fabrikalar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu fabrikalar sadece üretim yapılan bir kuruluş değil, aynı zamanda “Ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvardır; eğitim öğretim yapılan bir okul, her türlü sanat-spor etkinliklerinin yapıldığı bir kültür kompleksi, işçilerin dünya standartlarında haklara sahip olduğu birer kampüstür.” dedi.
 

“Sosyal bir fabrika”
Fabrikada yemekhanede ve diğer sosyal alanlarda Türk Musikilerinin yanında, klasik batı müziği, klasik müzik, opera, vals dinlenmiş; balolar, danslar ve partiler düzenlendiğini belirten Başkan Ayas, “700 kişilik bir sinema salonu vardır. 1930’lu yıllardan itibaren memurlara,  İşçilere ayrı ayrı ,haftada altı film gösterisi düzenlenmiştir. “Sümerspor” adında bir spor kulübü vardır. Futbol, voleybol, basketbol, bisiklet, güreş, yüzme gibi pek çok dalda etkinlikler yapılmıştır.” diye konuştu.
 

“Çevresine dokunan, hayat veren bir fabrika”
Öğrencisinden köylüsüne Sümer fabrikasının girmediği gönül kalmadığını ve her yönüyle çevresine hayat verdiğini söyleyen Başkan Ayas, “Büyük çoğunluğunun işçilerden oluştuğu bir “Halk evi” kurulmuş, bu sayede kadınlarımızın, genç kızlarımızın çeşitli alanlarda meslek öğrenmeleri sağlanmıştır. Ayrıca ilçe halkı her konuda bilinçlendirilmeye çalışılmış; çevre köylerle ilişkiler kurularak geziler düzenlenmiş, köylülerin sağlık, eğitim gibi sorunlarıyla yakından ilgilenilmiştir. Bu sosyal fabrika her yönüyle çevresine hayat vermiştir. ”Beyaz Altın” diye adlandırılan pamuk bu fabrika sayesinde köylülerimizin yüzünü güldürmüştür. Çiftçilerimiz tefecilerin, vurguncuların elinden kurtarılmıştır. Memurundan işçisine, öğrencisinden köylüsüne Sümer fabrikasının girmediği gönül kalmamıştır. Burası her türlü insanın yararlandığı büyük bir kampüstür. Ayrıca bölgede yetişen narenciye ile ödenerek 5 milyon lira karşılığı Sovyetler Birliği’ne yaptırılmış büyük bir kurumdur.” ifadelerini kullandı.
 

“Yanlış “özelleştirme” politikalarına kurban edildi”
Fabrikanın atıl durumunda bırakılmasının, Nazilli’ye büyük zarar verdiğini kaydeden Başkan Ayas, “Ne yazıktır ki bu kurumlar 2000’li yılların başında verimsizleştirilerek önce atıl hale getirilmiş gözden düşürülmüştür. Yanlış “özelleştirme” politikalarına kurban edilmiştir. Nazilli ve çevresinde hemen hemen her evde emekli Sümer Banklı olan bu kurumun yıkılması işçilere, köylülere kısacası tüm Nazilli ve çevresine büyük zarar vermiştir. Böyle bir kurum yeniden yaratılabilir mi? Bunu zaman gösterecek. Sonuç olarak Nazilli’ye büyük zarar verilmiştir. Nazilli halkının bu kuruma sahip çıkması gerekirdi.” diye konuştu.