50 yıldır iğne iplik elinden düşmüyor
Aydın’ın Karacasu ilçesinde yaşayan Ahmet Küçükkonuklar, 50 yıldır elinden pamuk, yün ve ipliği bırakmayarak unutulmaya yüz tutmuş mesleğini yapmaya devam ediyor.
NAZLI ALTINAYAR-El emeği yorganların yerini fabrikasyon yorganların almasıyla unutulmaya yüz tutan meslekler arsına giren yorgancılık mesleğini yaklaşık 50 yıldır sürdüren Ahmet Küçükkonuklar, ilkokuldan sonra çırak olarak başladığı mesleğini severek devam ettiriyor.
"50 YILDIR MESLEĞİMİN BAŞINDAYIM"
Yorgancılık mesleğinde çırak yetişmediğini ifade eden Küçükkonuklar, mesleğinin sabır isteyen bir sanat olduğunu söyledi. Mesleğe başlama hikayesini anlatan Küçükkonuklar, "50 yıldır yorgancılık mesleğini yapıyorum. İlkokuldan sonra çırak olarak girdim. Okuyamadım, anne ve babamın beni okutmak için maddi durumu yoktu. Meslek sahibi olmam için ustamın yanında yorgancılık mesleğini öğrenmek için başladım. Artık el emeği ile işlediğimiz yorganlar yerini hazır yorganlara ve yastıklara bıraktı. Hazır yorgan ve yastıkların çıkması bizim işimizi yüzde doksan olumsuz yönde etkiledi. Yorgan yaptıran oluyor ama çok az. 2003 yılında emekli oldum. Çırak yetiştirdim ancak okuyup başka mesleklere yöneldiler" dedi.
"YORGANCILIK SABIR İSTEYEN BİR MESLEKTİR"
Günümüzde yorgan dikimini daha çok köylerden ve dışardan sipariş veren vatandaşların olduğunu ifade eden yorgancı ustası, basma ve çeyizlik için ise ipek yorganları dikildiğini söyledi. Mesleği sayesinde 3 evladını okutup evlendirdiğini anlatan Küçükkonuklar, "Bizim mesleğimiz pirli bir sanattır, sabır ister. Çok şükür büyük titizlikle yıllardır alın terimle işimi yaptım emekli oldum, çocuklarımı okuttum evlendirdim. Sağlığım el verdiğince mesleğimin başında olmaya devam edeceğim. Şimdiki gençler çok da iş beğenmiyorlar, aslında iş çok." diye konuştu.
Meslek hayatında çeşitli anıları olan ve insanların güvenini kazanan Küçükkonuklar, "Meslek hayatımda unutamadığım bir çok anım var. Bir gün müşterim tamir edilmesi için yatak getirdi. Annesi rahatsızlanıyor ve İzmir’e hastaneye götürüyorlar. Çocuklarda hastane dönüşü annelerinin yatağının rahat olması için bana getirdiler. Ben yatağı tekrar dikmek için aldığımda içinden altın çıktı ve yatağı almaya geldiklerinde vereyim diye ben onu ayırdım. Sonra anneleri hastaneden çıkıyor ve çocukları annelerine yatağı tamir için bana verdiklerini söylüyorlar. Yaşlı kadın ben olduğumu duyunca tamam demiş ki ‘altınlarım emin ellerde’. Her ne meslek olursa olsun güven çok önemli.” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.